Ne yazacaktım ben?
İşe bak ya konuyu unuttum! Az önce aklımda idi halbuki. Yazmaya başlayana kadar doksanıncı 'çocuk işçi' katledildi! bir öğrenci müdürü vurdu! bir uçak düştü! Rümeysa gündeme düştü, Karadeniz'de bir gemi vuruldu asgari ücret açıklandı! Yine işçilerden önce öğrenciler tepki gösterip gözaltına alındı... Başka yine bir sürü şey oldu...
Bizim konu uçtu gitti!
Ne idi ara ki bulasın...
Kabataş'tan Rümeysa'ya uzanan muhafazakar sağın fantezi dünyasına yolculuk muydu? İmam hatiplerden tarikatlara yayılmış pedofili miydi? Bu pisliğin içinde koca g.tlerinden iftiralar üretip devrimci demokrat mahallelere, saç teli, rakı, etek pantolon üzerinden ahlak satmalarımı idi? Neydi neydi?
Ağır travmatik suçların 10 yaşına düşmesi mi idi? Üretilmeye çalışılan tek çözümün ceza ehliyetinin 10 yaşına çekilmeye çalışılması mı idi?
Ne idi ya ne idi?
Toplumun geleceğini en çok ilgilendiren konuları seçmeye çalıştığımıza göre kesin Rümeysa'lı bir şeydi ama ne???
Ama yok ya o kadar hayati değildi san ki! Daha basit bir şeydi bizim konu. Hem de düzgün... Hay Allah...
Düzgün..! Düzgün..!
90-60-90..?
Yok be oolum, "düzgün" kelimesini bile ........
Hani eskiden her işin yolunda gitmesini sağlayan, kötü planları bile başarıya ulaştıran bir kelime vardı. Hatırladınız mı?
Canım böyle, ciddi, asık suratlı
ama dost yani, kötü bir kelime değil.
Benim böyle arada bir aklıma gelip gelip giderdi. Kullanmıyoruz çok zamandır.
Demode oldu bu devirde onun için hatırlamakta zorlanıyoruz şimdi.
Hani dağarcığında beraber getirdiği kelimeler vardır hep: "Sorumluluk ciddiyet bedel' gibi..
Ya, aslında o siyaseti çok sever de zamane siyasetçileri ondan pek hoşlanmıyorlar.
Devrimcilerin temel özelliklerindendir üstelik!
Şu gözünü sevdiğimin yıldızlı beresi ne zaman ki girdi barlara ve devrimcilerin robot olmadığı çıktı ortaya, o kelimede rafa kalktı tabi. Yani o kelime biraz robotlaştırıyordu insanı. Bir çeşit yan etki sorunsalı...
Kolda Che dövmesi, duvarlarda Pablo Neruda kırpmaları,
Fıransız devriminin o meşhur çıplak memeli; "halkı özgürlüğe götüren kadın" tablosu ile yan yana asılı Mustafa Suphi resimleri... Tabi olmazsa olmaz, siyah bereli Che Guevara resimleri...
Altında hiçbir özlü sözü ya da tespiti not düşülmemiş sade bir Marks resmi... Onlardan biraz ayrıkça ama saygılı bir yerde...
Ve nereye asılsa orayı güzelleştiren Nazım Usta...
Elde şarap yahut fıçı bira ve birde; (yarısında uyanmayalım diye rüyanın), evliliğe prensip olarak karşı bir sevgili... Rûmeysa'nın mahallesi pek karşıdır böyle sevi işlerine... Sevi işlerine karşı, sevişmelere hasta bir mahalle...
Ohooo nerelere geldik yau...
Tarikat pedofilisinden, muhafazakar camianın sesi Rumeysa'nın kokain partilerinden bu bara çok uzun yol var. Nasıl geldik oradan buraya ya,..
Hay Allah insanoğlu kuş misali...
Gene karıştırdım ben ya!
Alakasız kimseleri konuştuk, kelimeyi ararken barlara düştük.
Tevekkeli diyorum "bu dövmeler bu resimler biraz aşırı sanki.
Çok ideolojik ve marjinal ve illegal vede tehlikeli... Yanlış yerdeyiz oolum"
Halbuki niyetim bizim partiye dair yazmaktı. O kelime yazının öznesi olacaktı güya!
Bir hasret yazısı, bir arayış, bir çağırış
Bir..!
Bir..! Neydi yaaa!!!
Yani bu demokrasi ve özgürlükler çağında eski ilkel bir kelime üzerine yazmak fikride nereden çıktı bilmem ki?!
Yani arkadaş, başladığı ve bittiği yer belli olmayan "parti içi demokrasi" diye bir kavram Rümeysa'nın g.tü gibi gelmiş oturmuş partinin ortasına, biz başka yerde mevzu arıyoruz.
Al sana mevzu. Buradan yürü işte... Ne o öyle yok hiyerarşiymiş yok disiplinmiş yok bilmem neymiş...
Anaaa buldum la kelimeyi. Disiplin disiplin... Valla buldum. 'Disiplin' ya...
Parti içi demokrasi nereee disiplin nere değil mi?
Neyse hadi biraz bu kelimeden yürüyelim. Unutun girişte değindiğimiz gündem dişi konuları!
---Şimdi parti faaliyetlerinde sorumluluk alıp, aldığın sorumluluktan en kaliteli sonuçları çıkarmak için planlı bir gayret gösterirsen, disiplin örneği olursun.
---Aklına gelen eleştirileri, işe yarayabilmesi için doğru zamanda doğru yerde kullanmak üzere saklayıp, hatta o eleştiri ekseninde araştırmalar yapıp daha verimli hale getirmeye çalışmak ve sonunda bir öneri olarak sunmak, katılımcı demokrasi oluyor. Güzel oluyor yani.
---Eleştiri üretip, disiplin çemberinin dışında durup, disiplin alanına doğru ham eleştirileri sallamak, partiye fayda sağlama amacı taşımayan, şahsi grubunu genişletmeye çalışan, partiye sızamazsa kıyısında konumlanmak üzere özerklik arayan bir tür bölücülüktür.
Bu açıkça "kariyer için savaşıyoruz" demenin başka biçimidir.
Eleştirilerini öneriye dönüştüremeyen, büyük örgüte eklemlenerek onların içinden emeği ile fark edilerek kariyerini liyakati ile tırnağı ile inşa edemeyenler, disiplinsiz, laçka bir parti tahayyül ederler.
Bulabildiği koordine olmuş küçük bir grupla, laçkalıktan dolayı koordinasyonunu kaybetmiş büyük örgütün başına geçmenin başka yolu yoktur çünkü. İşte bunlar "Parti içi demokrasi" der dururlar.
Parti içinde demokrasi elbette olmak zorundadır ama bir çerçevesi de muhakkak olmalıdır. Tek başına demokrasi kelimesi hiçbir şifa içermez. Çok soyuttur ve çok manipüle edilebilecek kelimedir. Önüne arkasına referans bir soyutlayan kelime eklenmezse, bir tuzağa dönüşür.
Biraz karışık değil mi?..
Evet bayağı karışık. İşte parti içinin bu kadar karmaşıklaşmasına izin vermeyecek, ancak demokrasininde amacına uygun, kariyerizme değil partinin büyük amacına fayda sağlayacak biçimde işletilmesini sağlayacak sensörün adı DİSİPLİN'dir.
Parti kariyer kovalama sahası değildir. Muhakkak disiplinli olmak zorundadır. Çünkü halkın sömürüye işgale yoksulluğa cahilliğe karşı savaşabileceği, karagahı kışlası mevzisidir parti.
Bu tertip kurulur ve uyulursa parti hak edenlere kariyeri zaten verecektir. Kariyer aramak için parti içinde dolaşanlar hiyerarşiyi ve disiplini hep bozdular gene bozarlar. Bunu hiçbir partilinin göze aldığını ya da istediğini sanmıyoruz. Ancak bir terminolojik yanlış anlamaya sebep olduğu için, terminolojik Bir düzeltme yapmak faydalı olur zannediyoruz.
"Parti içi demokrasi" disiplini ve hiyerarşiyi tehdit eden kıkırdaksız bir cümle.
"KATILIMCI DEMOKRATİK DİSİPLİN' en doğru ve çerçevesi itibariyle yararlı ifade biçimidir.
Bu barda hakkaten güzelmiş ha. İki biradan bi şey olmaz.
Kokain mahallesine karşı iki bira ne olacak...
