Bazı isimler vardır, sadece bir birey değil; bir dönemin, bir direnişin ve bir mücadelenin sembolü olurlar. Bursa’da, özellikle Yıldırım’da bu sembol isim bugün “Ahmet Abi” olarak tanınıyor: Avukat Ahmet Keskin.
19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasını protesto eylemlerinin ardından kendisi de tutuklanan Keskin, cezaevinden gönderdiği mektubunda şu sözlerle tarihe not düşmüştü:
“Cüppemizde ilik yok, adaletsizliğe tahammülümüz yok.”
Bu cümle, onun hukukçu kimliğinin ötesinde bir duruşun, bir direnişin ve en önemlisi bir adalet inancının ifadesiydi. O gün bugündür, Ahmet Keskin yalnızca bir hukukçu değil; halkın, özellikle gençlerin vicdanı, yol arkadaşı, mücadele ortağıdır.
Tutukluluğu boyunca sosyal medya “Ahmet Keskin yalnız değildir!” paylaşımlarıyla çalkalanırken, Yıldırım ilçe başkanı ilhami gün'ün sessizliği dikkat çekiciydi. Ancak Keskin, serbest kaldığı an hiçbir kırgınlık belirtisi göstermedi; kol kola yeniden sokaklara döndü. Çünkü onun için makamlar değil, mücadele kutsaldı. Çünkü o, “Kararlı olan insanın makama, mevkiye ihtiyacı olmaz. Mücadeleye devam etmenin bir yolunu bulur” diyebilen bir yürek taşıyor.
CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı’na adaylığını açıklayan Keskin, yalnızca bir koltuğa değil, bir vizyona talip. İlçede uzun süredir süren sessizliği ve eylemsizliği açıkça eleştirerek, “Yıldırım’da değişim zamanı!” diyor.
Onun hedefi; korkunun değil cesaretin, suskunluğun değil mücadelenin hâkim olduğu bir örgüt yapısı kurmak.
Ahmet Keskin’in adaylığı, sadece bir seçim süreci değil; aynı zamanda bir değişimin, bir gençleşmenin ve bir uyanışın işaretidir. Onun etrafında toplanan gençler ona artık “Ahmet Abi” diyor. Çünkü o, yukarıdan konuşan biri değil; omuz omuza yürüyen, gerektiğinde barikatın en önüne geçen Ahmet abi'dir
Bugün Yıldırım’ın umut aradığı bir dönemde, o umut yeniden yeşeriyor.
“Yıldırım barikatın önüne geçecek, mücadeleyi omuzlayacak ve Türkiye’ye umut olacak!”