Kürtlerin varoluşu ve Türkiye entegrasyonu" konusu hem tarihsel hem sosyolojik açıdan oldukça kapsamlı ve çok katmanlı bir meseledir. Mezopotamya bölgesinde yaşayan Kürtlerin tarihi çok eskilere dayamaktadır.   • Kürtler, Orta Doğu'nun en eski etnik gruplarından biridir. Yaşadıkları coğrafya genellikle "Kürdistan" olarak adlandırılır ve bugünkü Türkiye, İran, Irak ve Suriye sınırlarını kapsar.   • Kürtler, Hint-Avrupa dil ailesine ait Kürtçe dilini konuşurlar (Kurbancı, Sor ani, Zaza ki gibi lehçeler).   • Osmanlı döneminde Kürtler, dini kimlik (ümmetçilik) temelinde sisteme entegre olmuştu.   Cumhuriyet'in kuruluşuyla birlikte ulus-devlet anlayışı egemen oldu ve "Türklük" kimliği ön plana çıkarıldı. Bu durum, Kürt kimliğinin bastırılmasına yol açtı.   Bu tarihlide kürt köylerinin isimleri değiştirildi.   • Küre’nin yasaklanması, Kürt isyanlarının bastırılması (Şeyh Said, Dersim vs.), zorunlu göçler gibi uygulamalar entegrasyon yerine asimilasyonu hedefledi.   • Bu politikalar Kürtler ile devlet arasında derin bir güven sorununa yol açtı.   • AK Parti döneminde bazı reformlar yapıldı: Kürtçe yayınlar, seçmeli ders, Kürtçe isim yasağının kalkması, TRT Kürdi gibi adımlar.   • 2013-2015 yılları arasında "Çözüm Süreci" başlatıldı ancak 2015’te sona erdi.   • Kürtler, Türkiye'de siyasetten ekonomiye, kültürden sanata kadar her alanda etkin bir şekilde yer almaktadır.   • Ancak kimlik, dil ve kültürel haklar konusunda hâlâ ciddi sorunlar yaşanmakta.   • Özellikle yerel yönetimler (HDP belediyeleri) üzerindeki kayyım politikaları eleştiriliyor.   • Güvensizlik ortamı   • Kimlik politikalarının milliyetçi zeminde şekillenmesi   • Anayasal vatandaşlık tanımının "Türk" etrafında şekillenmesi   • Sivil siyaset alanının daraltılması   • Kürt kimliğinin anayasal olarak tanınması   • Kürtçeye eğitim ve kamusal alanda yer verilmesi   • Silahsız çözüm odaklı demokratik müzakere kanallarının yeniden açılması   • Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi   • Kürtlerin Türkiye ile entegrasyonu, sadece etnik değil aynı zamanda kültürel, siyasal ve sosyolojik bir meseledir. Bu entegrasyonun başarılı olabilmesi için hem devletin çoğulculuğu benimsemesi hem de Kürt toplumunun demokratik ve barışçıl taleplerinin karşılık bulması gerekmektedir.   • Sonuç olarak Kürtler hap barış, kardeşlik, birlikte yaşamı savunmuşlardır. İstedikleri sadece bu ülkede özgürce kendilerine ifade edebilme isteği. Kürt ile Türkü birbirinden ayırmak mümkün değil. Çünkü her kürdün evinde bir Türk gelin vardır. Her Türkün evinde bir Kürt gelin vardır. Hadi bunlardan doğan çocukları ayır bakalım nasıl ayıracaksın! Onun içindir hep beri iyisiyle, kötüsüyle, yanlışıyla, doğrusu ile bu ülke hepimizin ortak paydasıdır. Kimsenin ayırmaya gücü yetmez.