Sitenin solunda giydirme reklamı denemesidir
Sitenin sağında bir giydirme reklam

Başkan Bozbey duyurdu 'abonman sistemi' yerine yeni sistem geliyor!

Bursa 14.07.2025 - 13:03, Güncelleme: 14.07.2025 - 13:03
 

Başkan Bozbey duyurdu 'abonman sistemi' yerine yeni sistem geliyor!

Başkan Bozbey duyurdu 'abonman sistemi' yerine yeni sistem geliyor!
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey'in açıklamaları şöyle: "Bugün sizlerin karşısında birlik ve beraberlik içinde oturuyoruz. Her bir belediye başkanıma, yaptıkları hizmetlerden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. Birlikte güzel işlere imza atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. Her birinin yaptığı hizmetler son derece kıymetli. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, onların yanında duruyor; bulundukları bölgelerdeki altyapı ve üstyapı sorunlarını gidermek, bu sorunları tamamen ortadan kaldırmak için yoğun bir mesai harcıyoruz. Şu anda bile belediyemiz, 24 saat çalışma prensibiyle hizmet üretmeye devam ediyor. Altyapı ve üstyapı çalışmalarımızla sürdürülen bu hizmet anlayışımızın, hem vatandaşlarımız hem de Bursalılar tarafından takdir edildiğini yapılan araştırmalarla da görmekteyiz. Elbette bizler, Büyükşehir Belediyesi olarak doğumdan ölüme kadar her alanda hizmet verdiğimizin farkındayız. Aynı şekilde, ilçe belediyelerimizin de yaşamın her anına dokunan bu hizmetlerini çok önemsiyoruz. Ancak bu hizmetleri yaparken, bunu birilerine göstermek ya da göze sokmak için değil; tam tersine topluma gerçekten fayda sağlayan, insanların hayatına dokunan, onları mutlu eden hizmetleri önceleyerek yapıyoruz. Yangın konularının aslında bizler tarafından çıkarıldığını... Hadi diyelim ki, hadi diyelim ki bir kısmı elektrik tellerinden olsun. Ancak yine insan odaklı, hatalı olduğunu hiç unutmayalım. Tedbirsizlik. Defalarca söylüyorum sevgili köylülerimiz, kırsalda çalışanlar; artık anız yakmayın, yakmayın! Birçok, birçok ağacımızı maalesef bu sayede yitirdik. Bu anız yakma işini kim çiftçimizin, köylümüzün kafasına soktuysa da... Gerçekten yani, ne diyelim onlara? Binlerce canlı yok oluyor orada o anız yakıldığında. Doğanın dengesi bozuluyor. Bunun yanında bacalarımızı temizleyelim, elektrik tesisatlarımızı kontrol ettirelim. Evlerimizde de bunu yapmak zorundayız. Sonra "Tüh, neden yapmadık?" demeyelim. Onun için bu tedbirleri aldığımız takdirde, inanın yangınlarla ilgili çok önemli bir mesafe kazanmış olacağız. İnanır mısınız, her yerde bazen iki, bazen üç yerde orman yangınıyla karşılaştık. Bunlar tamamen bizim, insan odaklı yangınlar. Ve elbette ki müdahale ediyoruz, müdahale ediliyor. Ancak o itfaiye tarafından, itfaiye kurumu tarafından dağıttığımız ve 100 civarında dağıttık, 100 civarında satın almasını yapıyoruz, yangın tankerlerinin ne kadar işe yaradığını da görüyoruz. Bölgeye, muhtarlarımıza teslim ettik. Yangın esnasında, yakın köylerde birbirlerine destek olarak o araçları götürerek yangının önlenmesinde ya da söndürülmesinde katkı sağladılar. Onlar daha çabuk yetişiyorlar, önce onlar gidiyorlar. Onun için önemsiyoruz. Ve kırsalda birçok köyümüze yine dağıtmaya devam edeceğiz. Yangın olmaması en büyük dileğimiz. 10 dakikada, 15 dakikada bir yangın ihbarı alan bir Bursa'dan bahsediyoruz. Onun için de bir taraftan itfaiye grubunun teknik kapasitesini, insan kapasitesini çoğaltıyor; bir taraftan da bilgilendirme konularında devam ediyoruz yoğun biçimde. Bir başka konuştuğumuzda su tasarrufu konusu. Ardından da son günlerde birilerinin farklı algılar yöneterek, başka türlü maalesef konuşmalarıyla vatandaşın kafasını bulandıran ulaşımdaki fiyat düzenlemeleri ile ilgili sizleri bilgilendireceğim. Değerli arkadaşlar, tabii ki tüm algı çalışmalarının karşısında gerçekten veriye dayalı gerçekleri sizlerle, Bursalılarla paylaşmak bizim için bir sorumluluktur. Bundan önce de hemen hemen her ay bunları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü bizler kendi paramızı kullanmıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak, diğer belediyelerimiz olarak biz vatandaşın parasını kullanıyoruz. Para benim değil; para, 3 milyon 300 bin insanın bütçesi, insanın parası. Onun için bu bütçeyi kullanırken gelen bütçenin daha yeni doğmuş çocuğun dahi hakkı olduğunu düşünerek, ona göre kullanmak, ona göre değerlendirmek, ona göre gerçekten olumlu yere harcamakla biz kendimizi sorumlu hissediyoruz. Ve bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapacağız. Kimse bu belediyenin parasını çarçur etmemizi ya da başka kanallara aktarmamızı talep etmesin. Böyle bir yanlışımız olmadı, olamaz da. Biz bu gelen bütçenin tamamını olumlu ve hakkaniyet ölçüsünde de, yine yapmış olduğumuz sosyal desteklerle birlikte vatandaşlarımızın istediği yerlere, onların bize tarif ettiği yerlere, talep ettiği yerlere aktarmak bizim sorumluluğumuz. Bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte suyla ilgili konuya gelirsek, hakikaten zaman zaman sizlerle paylaşıyoruz değerli arkadaşlar. Bakın, artık belediyelerin ekonomik anlamdaki safiyetleri, ekonomik alandaki durumları gitgide kötüleşiyor. Geçen yıl, 36,5 milyar TL civarında bir bütçe belirlemiştik Bursa Büyükşehir Belediyesi bütçesi olarak. Ancak geldiğimiz noktada, altıncı ayın sonu itibarıyla yaklaşık 13 milyar civarında toplam gelirimiz oldu. Bu, altıncı ayın sonu. Yıl sonu 26 milyar... Hadi 1 milyar da böyle farklı yerlerden gelsin diye belirleyelim dedik, vergilerin artması gelecek diyelim. Yani yaklaşık bütçemizden 10 milyar civarında daha düşük bir gelire sahip olmuş olacağız. Bunlar herkes tarafından bilinmesi lazım. Sebebi belli: ekonomideki durgunluk, ekonominin getirdiği sonuçlar. Yani bunları düşünmeksizin biz geleceği planlayamayız. Vergi toplamadaki maalesef azalmalar, Bursa dahil olmak üzere... Bursa'da yılbaşından bu tarafa, sizlerin de birçoğunuzun bilgisi dahilinde olduğu gibi, birçok fabrika maalesef kapandı. Ve birçok iş arayan gencimiz sokaklara döküldü ve iş arıyorlar. Ve bunların birçoğu, "Belediyeye acaba gelebilir miyiz?" umudunu taşıyor. Ve inanın, il başkanımızı, milletvekillerimizi, meclis üyelerimizi her devreye sokarak iş sahibi ya da İBİŞ'te çalışmayı hedefliyor. Öyle manzaralar, öyle duygusal alanlar yaşıyoruz ki... İnanın bana, burada anlatacağım gibi değil. Zaman zaman bir araya geliyoruz. İnanın, konuştuğum birçok insanın yatırım yapmaktan kaçındığını, hatta yatırım yapmayacağının beyanını duyuyorum. Ne demek arkadaşlar, biliyor musunuz? Bursa'da önümüzdeki süreçte, eğer iflasları, konkordatoları falan da katarsak işin içine, daha da artacağa benziyor. Ve Bursa, belki kentlerin içerisinde en fazla uyarıyı alacak olan kentlerin başında gelmektedir. Onun için Bursa'da farklı bir anlayışa geçmemiz lazım. Ve hizmet sektörünün, turizm sektörünün, diğer alanların; katma değeri yüksek alanların buluşmasına Bursa'da örnek olmamız lazım. Eğer hizmet sektörü ile sanayiyi ayrı düşünürsek, kesinlikle olmayacağını görüyoruz. Ama hizmet sektörünü çoğaltıp, diğer ticaret ve sanayi nefes almaya başlar ve birçok insanımız iş bulur diye düşünüyoruz. Bizler, bu ekonomi koşulları çerçevesinde bazı düzenlemeleri hem suda hem ulaşımda, bu konulardaki düzenlemeleri yapmakla kendimizi sorumlu hissediyoruz sürdürülebilir olması için. Bakın, bu BUSKİ'de bir metreküp suyun maliyeti 72 TL arkadaşlar. Şu anda ne alıyoruz? 22-23 TL alıyoruz. Bakın, maliyeti 72 TL. Cumhurbaşkanlığı'nın genelgesi var. Diyor ki: "Maliyeti hesaplayın, maliyetin altında alamazsınız." Biz bunun tamamını bu şekilde alalım diye bir düşüncemiz yok. Biz de katkı sağlıyoruz, destek oluyoruz vatandaşlarımıza. Niye farklı hizmetleri yapmıyoruz? Öteliyoruz. Ama vatandaşımızın sorununa en azından katkı sağlamak adına destek olmak için bir payı da oraya ayırıyoruz. Ve bu BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi'nden sonra üç aydır, dört aydır artık para alarak oradaki hizmetleri sürdürmeye devam ediyor. Bunu buraların bilmesi lazım. Neden? Nedeni belli. Ben hep söylüyorum: BUSKİ'nin durumu gerçekten vahim. BUSKİ'nin yıllardır yapılan yanlışlıkların sonucu olarak bugün bizim karşımıza geldi. Biz bunu düzelteceğiz, emin olun. Biz bu kurumu sürdürülebilir hâle getireceğiz, getirmek zorundayız. Eğer sürdürülebilir bir Bursa, bir belediye oluşturamazsak, zaten belediyenin her tarafı, diğer konularda önümüzdeki süreçte hizmet edemeyecek duruma geliyor. Buna 20 yıldır getirilen sonuçlar sebep oldu. VATANDAŞLARIMIZI SU TASARRUFU ÇAĞRISI Bursa gerçekleri konuşalım. Bursa öyle önemli bir kent ki... Ancak BUSKİ'ye zaman zaman hatırlatırım, sizlere de. Sizler de o toplantılarda vardınız. BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi'ne para aktaran kurumdu. Şimdi başka, Büyükşehir Belediyesi'nden para isteyen kurum hâline geldi. Birileri cevap versin. Demagojiye gerek yok, gerçekleri konuşalım. Benim kimseyle ne derdim var ne sorunum var? Benim sorunum, bu kentte bu belediyenin sürdürülebilir bir anlayışla ve güvenilir hizmet üreterek vatandaşını gülümseten bir seviyeye gelmesi. Bütün çalışanlarımızla, belediye başkanlarımızla birlikte... Çünkü biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ve bunu paylaşmakla da kendimizi sorumlu hissediyoruz. Belki paylaştığımız için bize gülüyor bazıları, görüyorum. "Başkan niye sen BUSKİ'yi batırdılar " diyorsun." Ya arkadaşlar, gerçek bu değil mi? Gerçeği niye saklıyoruz? Ha gelin o zaman, siz de bir katkı sağlayın. Siz de gelin. Deyin ki: "Doğru, bak, yanlışlar yapılmış." Yapılmış, bu yapılmış. Ama bir yerde bir çözüm noktası bulalım. Hizmetleri sürdürülebilir hâle getirelim. Ve bu konu bizim için önemli. Bugün, bakın, barajlardaki su seviyemiz %43'e düştü arkadaşlar. Pardon, 43 günlük suyumuz var. Yani hadi diyelim kuyularımızı da koyduk, 45 günlük bir su... Ama şuna inanın, huzurlarınızda yine vatandaşlarımızı su tasarrufuna davet etmek istiyorum. Özellikle Bursalılar, bahçelerini şebeke suyuyla sulamasınlar. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Su kullanımını azaltmamız gerekiyor. Elbette ki ihtiyacımızı görürüz ama çayı içtikten sonra musluğu açık bırakmamamız gerekiyor. Bunu önemsiyoruz. Ve Bursalılardan, tasarruf konusunda, suyu dikkatli kullanma konusunda bir kez daha duyarlılık bekliyorum. Ve bunu daha önce yaptılar, yapmaya da devam edeceklerine inanıyorum. ULAŞIM ZAMMI Diğer bir sorunumuz da, biraz önce söylediğim gibi, ulaşımdır. Bugün gelinen noktada, hem ülke genelinde hem ekonomi yönetiminin hem de yerelde belediyelerle iştiraklerinin yaşadığı mali tablonun sorunlarını herkes bilmelidir. Bugün, ülkemizin içinden geçtiği stres sarmalının geliştiğini hep beraber görüyoruz. Genel bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyayız. Halkımızın her geçen gün alım gücünün düştüğünün farkındayız. Onun için Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal desteklere de bir taraftan devam ediyoruz. Ve aynı zamanda yine BUSKİ'de olsun, diğer konularda olsun, özellikle dövizin artışıyla zaman zaman BUSKİ'nin borcu 350 milyon TL artıyor arkadaşlar. Bunun bilinmesini istiyoruz. Ve 31 Mart'ta dolar 40 TL'ydi. Akaryakıtta da aynı şekilde fiyat artışları devam ediyor. Doğalgazda da fiyat artışları devam ediyor. Birileri diyor ya, "%300 ulaşım zammı yaptınız" diye. Allah aşkına arkadaşlar, bakın, doğru söylemiyorlar. Tekrar buradan sesleniyorum: Doğru söylemiyorlar. Benim her söylediğim, belgeye, bilgiye dayalı. Ve gerçekten, Bursalılar bugüne kadar doğruları söyledik, doğruları söylemeye de devam edeceğiz. Evet, biz göreve gelmeden önce ulaşımdaki rakam 12 TL idi. Fakat bir sene önce, yine bir sene boyunca enflasyon %60 olmasına rağmen UKOME kararı getirmemişler. Seçimden sonra artıracağız diye, halk otobüsleri dahil, bize ifade ettiler. Seçimden sonra bize söz verdiler, artıracaklar diye bekletmişler ve yükü bizim üzerimize bırakmışlar. Şimdi soruyorum, bu arada ne kadar destek olmuşlar? Bakın, BURULAŞ'ın maalesef 2018'den itibaren bozulan bir dengesi var. Kendini döndürebilen bir kurumken ne yaptılar da, ya da ne yapamadılar da, kurumu belediyeye mahkûm hâle getirdiler? Bunu kendileri de biliyor. Ve önce %2 meclisten destek kararı alıyorlar. Ardından o yetmiyor, %6'ya çıkarıyorlar. O yetmiyor, %12'ye çıkarıyorlar. Demek ki bir yönetim zafiyeti, bir yönetim hatası, bir işletme hatası ya da orada bilmediğimiz, bilemediğimiz başka senaryolar maalesef BURULAŞ'ın 300-350 milyon TL civarında her ay belediyeye mahkûm olmasını sağlamışlar. Yaklaşık 2 milyar TL civarında bir SGK borçlarını da ödememişler. Vergiler... Onlar da bizim üzerimize kaldı. Konuşuyorlar ya... Yani 2 milyar TL civarında vergi ve SGK borçlarını biz ödüyoruz arkadaşlar. Nasıl ödediğimizi zaman zaman paylaşıyoruz ki bunların maliyetleri daha fazla da olabilir. Ortalama 2 milyar diyorum. Onun için diğer taraftan baktığımızda, son 1-1,5 yılda: Osmangazi Köprüsü'nde %431, Çanakkale Köprüsü'nde %385, 15 Temmuz ve FSM Köprüleri'nde %569 fiyat artışı olmasına rağmen. Maalesef bizim fiyat artışımızın anormal olduğunu ve halkı kandırarak, halka yalan söyleyerek %300 gibi bir rakam olduğunu ifade eden o arkadaşlarımızın, Bursalıları nasıl kandırdığını ve kandırmakta olduğunu da buradan belirtmek istiyorum. Elbette ki bu sorunların tamamı, yanlış yönetim ve o anda yapılan, o yıllarda yapılan maalesef bilinçsiz ya da iş bilmezliğin getirdiği sonuçlardır. Biz, bir yıldır toparlamaya, çözmeye ve bu sorunları çözerek sürdürülebilir ulaşım sistemini yapmayı hedefledik. Çünkü halkın bir yerden bir yere ulaşması, belediyenin sorumluluğudur, görevidir. Elbette ki en ucuza ulaşması da belediyenin sorumluluğudur. Ancak belediye bütçesinin %15'ini, %20'sini siz oraya aktarırsanız, o zaman belediyenin yapması gereken diğer hizmetlerde çok önemli bir sıkıntıya girmiş olursunuz. Bunu belirtmek isterim. Tabii ki belediye katkı sağlayacak, katkı sağlıyor da, sağlamaya da devam edecek. Sosyal belediyecilik kapsamında birçok proje yürütüyoruz. Ve altyapıdan üstyapıya birçok projeyi yaşama geçiriyoruz. Diğer tarafta, ulaşım sistemleriyle ilgili farklı ulaşım sistemlerini devreye almak için, farklı yollar açmak için çabamız var, devam ediyor. Bunların yapılabilmesi için, zaten belediye bütçemizin düşük olmasına rağmen, o kadar kısmını oraya aktarmamız söz konusu olmamalıdır diyorum. Burada yapılacak olan; özellikle ülkenin bütçesinden gelen, Hazine'den ve İller Bankası'ndan gelen paylar konusunda ve diğer gelirler konusunda, belediye gelirlerinin mutlaka artırılması söz konusu olmalıdır. Bakın değerli arkadaşlar, birçok ilçe belediyesi Ekim-Kasım aylarından itibaren maaşlarını dahi ödeyemeyecek duruma gelecekler. Birçok ilçe, belde belediyesi Eylül-Ekim'den itibaren muhtemelen maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelecekler. Bu, belediye gelirlerini artırmaktan geçer. Ya da bizim otobüslerimizle ilgili, halk otobüsleriyle ilgili... Eğer toplu ulaşımla ilgili hükümetin de desteği, sadece 65 yaş üstü ya da diğerleri değil, burada ÖTV desteğini sağlarsa; o zaman hep beraber daha konforlu, daha ucuz bir yolculuk da yapmış oluruz. Ancak bunun yanında hepimiz biliyoruz ki, merkezi yönetim bu konularda daha önce teklif götürülmesine rağmen herhangi bir adım atmamız söz konusu olmadı. Bizler de bekliyoruz tabii ki. Ancak tekrar söylüyorum: Belediye gelirlerinin düşük olması, belediye hizmetlerinin önümüzdeki süreçte, özellikle Büyükşehirler için farklı kaynaklar söz konusu olsa da, ilçe ve belde belediyeler açısından baktığımda gerçekten önümüzdeki süreç pek olumlu süreç değil. Birçok belediye, muhtemelen personel maaşlarını ödeyemeyecek, erteleyecek vesaire... Ulaşımın daha detaylı kısmına geleceksek, arkadaşlarımız onları birazdan sizlere bilgilendirme yapacaklar. Yaptınız diyen arkadaşlarımız geriye dönüp şöyle bir baksalar da aslında sadece 2019-2023 arasında dokuz kez, hatta 2022'de üç kez üst üste ne kadar fiyat artışı yaptıklarını görebilirlerdi. Daha da vahimi, geçmiş yönetim sürecini kurtarmak adına da, tabii BURULAŞ'ta, birçok arazinin de bu tarihlerde satıldığını ifade etmek istiyorum. Hâlen bu yanlışları savunanlar, aslında iflas ettirdikleri bir sistemi başarı gibi Bursalılar'a pazarlamaya ya da halkı yönetmeye çalışıyorlar. Doğru söylemiyorlar. Bu konuda alınan kararlar doğrultusunda, kentimizdeki ulaşım ücretlerine dair bir düzenleme hayata geçirilmiştir. Yalnız bilmenizi isterim ki benzer düzenlemeler birçok belediyede olmasına rağmen, oralarda şu anda gündemi teşkil etmemektedir. Oralarda da mutlaka ücret artışları, fiyat artışları yapılmak zorundadır ve yapılacaktır da. Ekonomik koşullar her geçen gün zorlaşmaktadır. Bu ortamda yalnızca biz değil, pek çok yerde yönetim bu tartışmaları özellikle fazlasıyla yapmaktadır. Taksim, minibüs ve diğer toplu taşıma araçları da ekonomik anlamda gerçeklik karşısında ücretlerini yeniden belirlemek zorunda kalıyorlar ve kalmaya da devam edeceklerdir. Tüm bu düzenlemeler, ekonomik tablonun karşılığı olarak yaşanmaktadır. Bizleri eleştirenlere, bu kente özellikle getirdikleri duruma bakmaları, ondan sonra söz söylemeleri gerekmektedir. Elbette hiçbirimiz bu tablo karşısında memnun değiliz. Keşke hiçbir konuda; ne parçada, ne elektrikte, hiçbir artış olmasın, biz de artış yapmayalım ve bunu da tartışmayalım. Elbette biz de bu konulardan memnun değiliz. Yapıcı ve samimi eleştirilere elbette ki açığız. Ancak kentimizde ulaşımın aksamaması, hizmetin devam etmesi için bu adımları atma gibi bir sorumluluğumuz vardır. Ulaşım sisteminin sürdürülebilirliği gerçekten son derece önemlidir. Bizler, Bursa'da yaşayan herkesin yararını gözetiyoruz. Geçmişte zedelenen kurumları yeniden ayağa kaldırıyoruz. ABONMAN SİSTEMİ Abonman sistemi en çok tartışılan konu, gördüğünüz üzere. Onun için bir konuyu açıklamakta fayda görüyoruz. Artık abonman yerine, kişiselleştirilmiş Bursa abonman sistemine geçiyoruz. Bu yeni sistemle birlikte kullanıcılarımıza çeşitli avantajlar sunacak, özellikle de raylı sisteminin kullanımını teşvik etmiş olacağız. Hem çağın gereklerine hem de kendi ihtiyaçlarımıza uygun dijital altyapıya sahip, vatandaşlarımızın lehine önemli iyileştirmeler içeren bu sistem için, bu UKOME sürecinde dahil olmak üzere kapsamlı bir hazırlık yürüttük. Bursa'da, belki biliyorsunuzdur, 71 farklı ulaşım kartı vardı arkadaşlar. Bunların sadeleşmesi gerekiyordu ve bu 71 kartı yaptığımız çalışmalarla birlikte dörde beşe indirilmesi söz konusu oldu. Kontrol edilmesi, takip edilmesi ya da teknik olarak izlenebilme ihtimalinin ne kadar zayıf olduğunun farkındaydık. Yeni kartlarımız kişiye özel, dijital altyapıya sahip, kişiselleştirilmiş BursaKartlar olacak. Bu sistem, yapay zeka destekli bir yapıya da sahiptir. Yani, hangi hatların yoğun olarak kullanıldığı, ne zaman, nerede, ne tür binişlerin gerçekleştiğini analiz edebilecek. Böylece ulaşımda daha önemli planlamalar yapma imkânına da sahip olacaktır. Bu veriler, iyileştirmelerimiz için güçlü bir altyapıyı da sağlamış olacaktır. Ayrıca, şu anki sistemde bir kartı kaybettiğinizde, hem tüm bilgileriniz kaybolduğu gibi içinde bakiye varsa o da kayboluyordu. Ancak yeni sistemde bunların hepsi ortadan kalkmış olacak. Hem daha adil hem de sürdürülebilir, vatandaşın cebini de koruyan bir sistem olacak. 2 milyon kart sahibimiz var, bunların 100.000'i abone. Bu 100.000 abonenin de 75.000'i öğrenci, yani 25.000'i tam bilet sahibi abonmanlar. Özellikle öğrencilerimiz için yaptığımız araştırmalarda, öğrencilerimizin abonman kullanımının özellikle %60-70 civarında olduğunu görüyoruz. %60-70 ortalaması var, ne kadar kullandıklarının ortalamasını baz aldığımızda, yeni sisteme geçişimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyan verilere eriştik. O yüzden bunu söylüyorum. Aynı şekilde, gösteriyor ki abonman sayısından çok daha düşük binişler oldu. Onun için kişiselleştirilmiş Bursa abonman kartına geçiyoruz. Bugün yeni bir dönem devreye alacağımız kişiselleştirilmiş BursaKart abonman sistemi sayesinde herkes avantajlı kullanım hakkına sahip olacak. 100 biniş hakkı 2.900 TL olacak. Kişiselleştirilmiş Bursa Kent abonmanı ise 790 TL ile yine buralara vermiş olacağız. Ayrıca uzun hatlarla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Ücretsiz raylı sistem kullanımı, bu yeni sistemle, yakın süreç içerisinde hemşerilerimizle de paylaşacağız ve kullanıma sunacağız. Biz kendimizi yönetirken her adımda hakkaniyet gözetiyoruz, adil olmayı ve kurumlarımızın da sürdürülebilirliğini önemsiyoruz. İsterim ki, şu an 35 TL olan tam abonman üzerinden hesapladığımızda aslında biz 35 TL'ye iki yolcu taşıyoruz. Çünkü %50'ye yakını kullananların ücretsiz ya da çok daha indirimli olması, bu da demek oluyor ki taşıma kapasitemizin neredeyse yarısı herhangi bir gelir oluşturmadan karşılanıyor. Tüm bu gerçekler, taşıma maliyetlerine ve kurumun içinde neden ciddi bir sorumluluk haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor. Ancak tüm bu zorluklara, ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı bu döneme rağmen bizler Bursamızın geleceği için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz. Sadece bu günü değil, biz yarınları da düşünerek hareket ediyoruz. Hakkaniyetle, adil, sürdürülebilir projelerle hemşerilerimizin yaşamını kolaylaştıran bir anlayışı hep birlikte inşa ediyoruz. Geleceğin Bursa'sını akılla, dayanışmayla ve ortak iradeyle hep birlikte şekillendireceğiz. Bu yolda hiçbir hemşehrimizi ötekileştirmeden, her birinin sesini duyarak ve karar alarak ilerleyeceğiz."
Başkan Bozbey duyurdu 'abonman sistemi' yerine yeni sistem geliyor!

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Bozbey'in açıklamaları şöyle:

"Bugün sizlerin karşısında birlik ve beraberlik içinde oturuyoruz. Her bir belediye başkanıma, yaptıkları hizmetlerden dolayı yürekten teşekkür ediyorum. Birlikte güzel işlere imza atıyoruz, atmaya da devam edeceğiz. Her birinin yaptığı hizmetler son derece kıymetli.

Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak, onların yanında duruyor; bulundukları bölgelerdeki altyapı ve üstyapı sorunlarını gidermek, bu sorunları tamamen ortadan kaldırmak için yoğun bir mesai harcıyoruz. Şu anda bile belediyemiz, 24 saat çalışma prensibiyle hizmet üretmeye devam ediyor.

Altyapı ve üstyapı çalışmalarımızla sürdürülen bu hizmet anlayışımızın, hem vatandaşlarımız hem de Bursalılar tarafından takdir edildiğini yapılan araştırmalarla da görmekteyiz.

Elbette bizler, Büyükşehir Belediyesi olarak doğumdan ölüme kadar her alanda hizmet verdiğimizin farkındayız. Aynı şekilde, ilçe belediyelerimizin de yaşamın her anına dokunan bu hizmetlerini çok önemsiyoruz.

Ancak bu hizmetleri yaparken, bunu birilerine göstermek ya da göze sokmak için değil; tam tersine topluma gerçekten fayda sağlayan, insanların hayatına dokunan, onları mutlu eden hizmetleri önceleyerek yapıyoruz.

Yangın konularının aslında bizler tarafından çıkarıldığını... Hadi diyelim ki, hadi diyelim ki bir kısmı elektrik tellerinden olsun. Ancak yine insan odaklı, hatalı olduğunu hiç unutmayalım. Tedbirsizlik. Defalarca söylüyorum sevgili köylülerimiz, kırsalda çalışanlar; artık anız yakmayın, yakmayın! Birçok, birçok ağacımızı maalesef bu sayede yitirdik. Bu anız yakma işini kim çiftçimizin, köylümüzün kafasına soktuysa da... Gerçekten yani, ne diyelim onlara? Binlerce canlı yok oluyor orada o anız yakıldığında. Doğanın dengesi bozuluyor.

Bunun yanında bacalarımızı temizleyelim, elektrik tesisatlarımızı kontrol ettirelim. Evlerimizde de bunu yapmak zorundayız. Sonra "Tüh, neden yapmadık?" demeyelim. Onun için bu tedbirleri aldığımız takdirde, inanın yangınlarla ilgili çok önemli bir mesafe kazanmış olacağız.

İnanır mısınız, her yerde bazen iki, bazen üç yerde orman yangınıyla karşılaştık. Bunlar tamamen bizim, insan odaklı yangınlar. Ve elbette ki müdahale ediyoruz, müdahale ediliyor. Ancak o itfaiye tarafından, itfaiye kurumu tarafından dağıttığımız ve 100 civarında dağıttık, 100 civarında satın almasını yapıyoruz, yangın tankerlerinin ne kadar işe yaradığını da görüyoruz. Bölgeye, muhtarlarımıza teslim ettik. Yangın esnasında, yakın köylerde birbirlerine destek olarak o araçları götürerek yangının önlenmesinde ya da söndürülmesinde katkı sağladılar. Onlar daha çabuk yetişiyorlar, önce onlar gidiyorlar. Onun için önemsiyoruz. Ve kırsalda birçok köyümüze yine dağıtmaya devam edeceğiz.

Yangın olmaması en büyük dileğimiz. 10 dakikada, 15 dakikada bir yangın ihbarı alan bir Bursa'dan bahsediyoruz. Onun için de bir taraftan itfaiye grubunun teknik kapasitesini, insan kapasitesini çoğaltıyor; bir taraftan da bilgilendirme konularında devam ediyoruz yoğun biçimde.

Bir başka konuştuğumuzda su tasarrufu konusu. Ardından da son günlerde birilerinin farklı algılar yöneterek, başka türlü maalesef konuşmalarıyla vatandaşın kafasını bulandıran ulaşımdaki fiyat düzenlemeleri ile ilgili sizleri bilgilendireceğim.

Değerli arkadaşlar, tabii ki tüm algı çalışmalarının karşısında gerçekten veriye dayalı gerçekleri sizlerle, Bursalılarla paylaşmak bizim için bir sorumluluktur. Bundan önce de hemen hemen her ay bunları yaptık, yapmaya da devam edeceğiz. Çünkü bizler kendi paramızı kullanmıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak, diğer belediyelerimiz olarak biz vatandaşın parasını kullanıyoruz.

Para benim değil; para, 3 milyon 300 bin insanın bütçesi, insanın parası. Onun için bu bütçeyi kullanırken gelen bütçenin daha yeni doğmuş çocuğun dahi hakkı olduğunu düşünerek, ona göre kullanmak, ona göre değerlendirmek, ona göre gerçekten olumlu yere harcamakla biz kendimizi sorumlu hissediyoruz. Ve bugüne kadar bunu yaptık, bundan sonra da bunu yapacağız.

Kimse bu belediyenin parasını çarçur etmemizi ya da başka kanallara aktarmamızı talep etmesin. Böyle bir yanlışımız olmadı, olamaz da. Biz bu gelen bütçenin tamamını olumlu ve hakkaniyet ölçüsünde de, yine yapmış olduğumuz sosyal desteklerle birlikte vatandaşlarımızın istediği yerlere, onların bize tarif ettiği yerlere, talep ettiği yerlere aktarmak bizim sorumluluğumuz.

Bunu yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz.

Önümüzdeki süreçte suyla ilgili konuya gelirsek, hakikaten zaman zaman sizlerle paylaşıyoruz değerli arkadaşlar. Bakın, artık belediyelerin ekonomik anlamdaki safiyetleri, ekonomik alandaki durumları gitgide kötüleşiyor. Geçen yıl, 36,5 milyar TL civarında bir bütçe belirlemiştik Bursa Büyükşehir Belediyesi bütçesi olarak. Ancak geldiğimiz noktada, altıncı ayın sonu itibarıyla yaklaşık 13 milyar civarında toplam gelirimiz oldu.

Bu, altıncı ayın sonu. Yıl sonu 26 milyar... Hadi 1 milyar da böyle farklı yerlerden gelsin diye belirleyelim dedik, vergilerin artması gelecek diyelim. Yani yaklaşık bütçemizden 10 milyar civarında daha düşük bir gelire sahip olmuş olacağız. Bunlar herkes tarafından bilinmesi lazım. Sebebi belli: ekonomideki durgunluk, ekonominin getirdiği sonuçlar.

Yani bunları düşünmeksizin biz geleceği planlayamayız. Vergi toplamadaki maalesef azalmalar, Bursa dahil olmak üzere... Bursa'da yılbaşından bu tarafa, sizlerin de birçoğunuzun bilgisi dahilinde olduğu gibi, birçok fabrika maalesef kapandı. Ve birçok iş arayan gencimiz sokaklara döküldü ve iş arıyorlar.

Ve bunların birçoğu, "Belediyeye acaba gelebilir miyiz?" umudunu taşıyor. Ve inanın, il başkanımızı, milletvekillerimizi, meclis üyelerimizi her devreye sokarak iş sahibi ya da İBİŞ'te çalışmayı hedefliyor.

Öyle manzaralar, öyle duygusal alanlar yaşıyoruz ki... İnanın bana, burada anlatacağım gibi değil.

Zaman zaman bir araya geliyoruz. İnanın, konuştuğum birçok insanın yatırım yapmaktan kaçındığını, hatta yatırım yapmayacağının beyanını duyuyorum. Ne demek arkadaşlar, biliyor musunuz? Bursa'da önümüzdeki süreçte, eğer iflasları, konkordatoları falan da katarsak işin içine, daha da artacağa benziyor.

Ve Bursa, belki kentlerin içerisinde en fazla uyarıyı alacak olan kentlerin başında gelmektedir. Onun için Bursa'da farklı bir anlayışa geçmemiz lazım.

Ve hizmet sektörünün, turizm sektörünün, diğer alanların; katma değeri yüksek alanların buluşmasına Bursa'da örnek olmamız lazım. Eğer hizmet sektörü ile sanayiyi ayrı düşünürsek, kesinlikle olmayacağını görüyoruz.

Ama hizmet sektörünü çoğaltıp, diğer ticaret ve sanayi nefes almaya başlar ve birçok insanımız iş bulur diye düşünüyoruz.

Bizler, bu ekonomi koşulları çerçevesinde bazı düzenlemeleri hem suda hem ulaşımda, bu konulardaki düzenlemeleri yapmakla kendimizi sorumlu hissediyoruz sürdürülebilir olması için.

Bakın, bu BUSKİ'de bir metreküp suyun maliyeti 72 TL arkadaşlar. Şu anda ne alıyoruz? 22-23 TL alıyoruz. Bakın, maliyeti 72 TL.

Cumhurbaşkanlığı'nın genelgesi var. Diyor ki: "Maliyeti hesaplayın, maliyetin altında alamazsınız."

Biz bunun tamamını bu şekilde alalım diye bir düşüncemiz yok. Biz de katkı sağlıyoruz, destek oluyoruz vatandaşlarımıza. Niye farklı hizmetleri yapmıyoruz? Öteliyoruz. Ama vatandaşımızın sorununa en azından katkı sağlamak adına destek olmak için bir payı da oraya ayırıyoruz.

Ve bu BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi'nden sonra üç aydır, dört aydır artık para alarak oradaki hizmetleri sürdürmeye devam ediyor.

Bunu buraların bilmesi lazım. Neden? Nedeni belli. Ben hep söylüyorum: BUSKİ'nin durumu gerçekten vahim. BUSKİ'nin yıllardır yapılan yanlışlıkların sonucu olarak bugün bizim karşımıza geldi.

Biz bunu düzelteceğiz, emin olun. Biz bu kurumu sürdürülebilir hâle getireceğiz, getirmek zorundayız. Eğer sürdürülebilir bir Bursa, bir belediye oluşturamazsak, zaten belediyenin her tarafı, diğer konularda önümüzdeki süreçte hizmet edemeyecek duruma geliyor.

Buna 20 yıldır getirilen sonuçlar sebep oldu.

VATANDAŞLARIMIZI SU TASARRUFU ÇAĞRISI

Bursa gerçekleri konuşalım. Bursa öyle önemli bir kent ki... Ancak BUSKİ'ye zaman zaman hatırlatırım, sizlere de. Sizler de o toplantılarda vardınız. BUSKİ, Büyükşehir Belediyesi'ne para aktaran kurumdu.

Şimdi başka, Büyükşehir Belediyesi'nden para isteyen kurum hâline geldi.

Birileri cevap versin. Demagojiye gerek yok, gerçekleri konuşalım. Benim kimseyle ne derdim var ne sorunum var? Benim sorunum, bu kentte bu belediyenin sürdürülebilir bir anlayışla ve güvenilir hizmet üreterek vatandaşını gülümseten bir seviyeye gelmesi.

Bütün çalışanlarımızla, belediye başkanlarımızla birlikte... Çünkü biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Ve bunu paylaşmakla da kendimizi sorumlu hissediyoruz.

Belki paylaştığımız için bize gülüyor bazıları, görüyorum. "Başkan niye sen BUSKİ'yi batırdılar " diyorsun."

Ya arkadaşlar, gerçek bu değil mi? Gerçeği niye saklıyoruz?

Ha gelin o zaman, siz de bir katkı sağlayın. Siz de gelin. Deyin ki:

"Doğru, bak, yanlışlar yapılmış."

Yapılmış, bu yapılmış.

Ama bir yerde bir çözüm noktası bulalım. Hizmetleri sürdürülebilir hâle getirelim. Ve bu konu bizim için önemli.

Bugün, bakın, barajlardaki su seviyemiz %43'e düştü arkadaşlar.
Pardon, 43 günlük suyumuz var.

Yani hadi diyelim kuyularımızı da koyduk, 45 günlük bir su...

Ama şuna inanın, huzurlarınızda yine vatandaşlarımızı su tasarrufuna davet etmek istiyorum.

Özellikle Bursalılar, bahçelerini şebeke suyuyla sulamasınlar. Bunu özellikle belirtmek istiyorum. Su kullanımını azaltmamız gerekiyor.

Elbette ki ihtiyacımızı görürüz ama çayı içtikten sonra musluğu açık bırakmamamız gerekiyor.

Bunu önemsiyoruz. Ve Bursalılardan, tasarruf konusunda, suyu dikkatli kullanma konusunda bir kez daha duyarlılık bekliyorum.

Ve bunu daha önce yaptılar, yapmaya da devam edeceklerine inanıyorum.

ULAŞIM ZAMMI

Diğer bir sorunumuz da, biraz önce söylediğim gibi, ulaşımdır.

Bugün gelinen noktada, hem ülke genelinde hem ekonomi yönetiminin hem de yerelde belediyelerle iştiraklerinin yaşadığı mali tablonun sorunlarını herkes bilmelidir. Bugün, ülkemizin içinden geçtiği stres sarmalının geliştiğini hep beraber görüyoruz.

Genel bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyayız. Halkımızın her geçen gün alım gücünün düştüğünün farkındayız. Onun için Büyükşehir Belediyesi olarak sosyal desteklere de bir taraftan devam ediyoruz.

Ve aynı zamanda yine BUSKİ'de olsun, diğer konularda olsun, özellikle dövizin artışıyla zaman zaman BUSKİ'nin borcu 350 milyon TL artıyor arkadaşlar. Bunun bilinmesini istiyoruz.

Ve 31 Mart'ta dolar 40 TL'ydi. Akaryakıtta da aynı şekilde fiyat artışları devam ediyor. Doğalgazda da fiyat artışları devam ediyor.

Birileri diyor ya, "%300 ulaşım zammı yaptınız" diye. Allah aşkına arkadaşlar, bakın, doğru söylemiyorlar. Tekrar buradan sesleniyorum: Doğru söylemiyorlar.

Benim her söylediğim, belgeye, bilgiye dayalı. Ve gerçekten, Bursalılar bugüne kadar doğruları söyledik, doğruları söylemeye de devam edeceğiz.

Evet, biz göreve gelmeden önce ulaşımdaki rakam 12 TL idi. Fakat bir sene önce, yine bir sene boyunca enflasyon %60 olmasına rağmen UKOME kararı getirmemişler. Seçimden sonra artıracağız diye, halk otobüsleri dahil, bize ifade ettiler.

Seçimden sonra bize söz verdiler, artıracaklar diye bekletmişler ve yükü bizim üzerimize bırakmışlar.

Şimdi soruyorum, bu arada ne kadar destek olmuşlar?

Bakın, BURULAŞ'ın maalesef 2018'den itibaren bozulan bir dengesi var. Kendini döndürebilen bir kurumken ne yaptılar da, ya da ne yapamadılar da, kurumu belediyeye mahkûm hâle getirdiler?

Bunu kendileri de biliyor.

Ve önce %2 meclisten destek kararı alıyorlar. Ardından o yetmiyor, %6'ya çıkarıyorlar. O yetmiyor, %12'ye çıkarıyorlar.

Demek ki bir yönetim zafiyeti, bir yönetim hatası, bir işletme hatası ya da orada bilmediğimiz, bilemediğimiz başka senaryolar maalesef BURULAŞ'ın 300-350 milyon TL civarında her ay belediyeye mahkûm olmasını sağlamışlar.

Yaklaşık 2 milyar TL civarında bir SGK borçlarını da ödememişler. Vergiler... Onlar da bizim üzerimize kaldı.

Konuşuyorlar ya... Yani 2 milyar TL civarında vergi ve SGK borçlarını biz ödüyoruz arkadaşlar.

Nasıl ödediğimizi zaman zaman paylaşıyoruz ki bunların maliyetleri daha fazla da olabilir. Ortalama 2 milyar diyorum.

Onun için diğer taraftan baktığımızda, son 1-1,5 yılda: Osmangazi Köprüsü'nde %431, Çanakkale Köprüsü'nde %385, 15 Temmuz ve FSM Köprüleri'nde %569 fiyat artışı olmasına rağmen.

Maalesef bizim fiyat artışımızın anormal olduğunu ve halkı kandırarak, halka yalan söyleyerek %300 gibi bir rakam olduğunu ifade eden o arkadaşlarımızın, Bursalıları nasıl kandırdığını ve kandırmakta olduğunu da buradan belirtmek istiyorum.

Elbette ki bu sorunların tamamı, yanlış yönetim ve o anda yapılan, o yıllarda yapılan maalesef bilinçsiz ya da iş bilmezliğin getirdiği sonuçlardır. Biz, bir yıldır toparlamaya, çözmeye ve bu sorunları çözerek sürdürülebilir ulaşım sistemini yapmayı hedefledik.

Çünkü halkın bir yerden bir yere ulaşması, belediyenin sorumluluğudur, görevidir. Elbette ki en ucuza ulaşması da belediyenin sorumluluğudur.

Ancak belediye bütçesinin %15'ini, %20'sini siz oraya aktarırsanız, o zaman belediyenin yapması gereken diğer hizmetlerde çok önemli bir sıkıntıya girmiş olursunuz. Bunu belirtmek isterim.

Tabii ki belediye katkı sağlayacak, katkı sağlıyor da, sağlamaya da devam edecek. Sosyal belediyecilik kapsamında birçok proje yürütüyoruz. Ve altyapıdan üstyapıya birçok projeyi yaşama geçiriyoruz.

Diğer tarafta, ulaşım sistemleriyle ilgili farklı ulaşım sistemlerini devreye almak için, farklı yollar açmak için çabamız var, devam ediyor.

Bunların yapılabilmesi için, zaten belediye bütçemizin düşük olmasına rağmen, o kadar kısmını oraya aktarmamız söz konusu olmamalıdır diyorum.

Burada yapılacak olan; özellikle ülkenin bütçesinden gelen, Hazine'den ve İller Bankası'ndan gelen paylar konusunda ve diğer gelirler konusunda, belediye gelirlerinin mutlaka artırılması söz konusu olmalıdır.

Bakın değerli arkadaşlar, birçok ilçe belediyesi Ekim-Kasım aylarından itibaren maaşlarını dahi ödeyemeyecek duruma gelecekler.

Birçok ilçe, belde belediyesi Eylül-Ekim'den itibaren muhtemelen maaşlarını ödeyemeyecek duruma gelecekler. Bu, belediye gelirlerini artırmaktan geçer.

Ya da bizim otobüslerimizle ilgili, halk otobüsleriyle ilgili... Eğer toplu ulaşımla ilgili hükümetin de desteği, sadece 65 yaş üstü ya da diğerleri değil, burada ÖTV desteğini sağlarsa; o zaman hep beraber daha konforlu, daha ucuz bir yolculuk da yapmış oluruz.

Ancak bunun yanında hepimiz biliyoruz ki, merkezi yönetim bu konularda daha önce teklif götürülmesine rağmen herhangi bir adım atmamız söz konusu olmadı. Bizler de bekliyoruz tabii ki.

Ancak tekrar söylüyorum: Belediye gelirlerinin düşük olması, belediye hizmetlerinin önümüzdeki süreçte, özellikle Büyükşehirler için farklı kaynaklar söz konusu olsa da, ilçe ve belde belediyeler açısından baktığımda gerçekten önümüzdeki süreç pek olumlu süreç değil.

Birçok belediye, muhtemelen personel maaşlarını ödeyemeyecek, erteleyecek vesaire...

Ulaşımın daha detaylı kısmına geleceksek, arkadaşlarımız onları birazdan sizlere bilgilendirme yapacaklar.

Yaptınız diyen arkadaşlarımız geriye dönüp şöyle bir baksalar da aslında sadece 2019-2023 arasında dokuz kez, hatta 2022'de üç kez üst üste ne kadar fiyat artışı yaptıklarını görebilirlerdi.

Daha da vahimi, geçmiş yönetim sürecini kurtarmak adına da, tabii BURULAŞ'ta, birçok arazinin de bu tarihlerde satıldığını ifade etmek istiyorum.

Hâlen bu yanlışları savunanlar, aslında iflas ettirdikleri bir sistemi başarı gibi Bursalılar'a pazarlamaya ya da halkı yönetmeye çalışıyorlar.

Doğru söylemiyorlar.

Bu konuda alınan kararlar doğrultusunda, kentimizdeki ulaşım ücretlerine dair bir düzenleme hayata geçirilmiştir.

Yalnız bilmenizi isterim ki benzer düzenlemeler birçok belediyede olmasına rağmen, oralarda şu anda gündemi teşkil etmemektedir.

Oralarda da mutlaka ücret artışları, fiyat artışları yapılmak zorundadır ve yapılacaktır da.

Ekonomik koşullar her geçen gün zorlaşmaktadır.

Bu ortamda yalnızca biz değil, pek çok yerde yönetim bu tartışmaları özellikle fazlasıyla yapmaktadır.

Taksim, minibüs ve diğer toplu taşıma araçları da ekonomik anlamda gerçeklik karşısında ücretlerini yeniden belirlemek zorunda kalıyorlar ve kalmaya da devam edeceklerdir.

Tüm bu düzenlemeler, ekonomik tablonun karşılığı olarak yaşanmaktadır.

Bizleri eleştirenlere, bu kente özellikle getirdikleri duruma bakmaları, ondan sonra söz söylemeleri gerekmektedir.

Elbette hiçbirimiz bu tablo karşısında memnun değiliz.

Keşke hiçbir konuda; ne parçada, ne elektrikte, hiçbir artış olmasın, biz de artış yapmayalım ve bunu da tartışmayalım.

Elbette biz de bu konulardan memnun değiliz.

Yapıcı ve samimi eleştirilere elbette ki açığız.

Ancak kentimizde ulaşımın aksamaması, hizmetin devam etmesi için bu adımları atma gibi bir sorumluluğumuz vardır.

Ulaşım sisteminin sürdürülebilirliği gerçekten son derece önemlidir.

Bizler, Bursa'da yaşayan herkesin yararını gözetiyoruz.

Geçmişte zedelenen kurumları yeniden ayağa kaldırıyoruz.

ABONMAN SİSTEMİ

Abonman sistemi en çok tartışılan konu, gördüğünüz üzere. Onun için bir konuyu açıklamakta fayda görüyoruz.

Artık abonman yerine, kişiselleştirilmiş Bursa abonman sistemine geçiyoruz.

Bu yeni sistemle birlikte kullanıcılarımıza çeşitli avantajlar sunacak, özellikle de raylı sisteminin kullanımını teşvik etmiş olacağız.

Hem çağın gereklerine hem de kendi ihtiyaçlarımıza uygun dijital altyapıya sahip, vatandaşlarımızın lehine önemli iyileştirmeler içeren bu sistem için, bu UKOME sürecinde dahil olmak üzere kapsamlı bir hazırlık yürüttük.

Bursa'da, belki biliyorsunuzdur, 71 farklı ulaşım kartı vardı arkadaşlar.

Bunların sadeleşmesi gerekiyordu ve bu 71 kartı yaptığımız çalışmalarla birlikte dörde beşe indirilmesi söz konusu oldu.

Kontrol edilmesi, takip edilmesi ya da teknik olarak izlenebilme ihtimalinin ne kadar zayıf olduğunun farkındaydık.

Yeni kartlarımız kişiye özel, dijital altyapıya sahip, kişiselleştirilmiş BursaKartlar olacak.

Bu sistem, yapay zeka destekli bir yapıya da sahiptir.

Yani, hangi hatların yoğun olarak kullanıldığı, ne zaman, nerede, ne tür binişlerin gerçekleştiğini analiz edebilecek.

Böylece ulaşımda daha önemli planlamalar yapma imkânına da sahip olacaktır.

Bu veriler, iyileştirmelerimiz için güçlü bir altyapıyı da sağlamış olacaktır.

Ayrıca, şu anki sistemde bir kartı kaybettiğinizde, hem tüm bilgileriniz kaybolduğu gibi içinde bakiye varsa o da kayboluyordu.

Ancak yeni sistemde bunların hepsi ortadan kalkmış olacak.

Hem daha adil hem de sürdürülebilir, vatandaşın cebini de koruyan bir sistem olacak.

2 milyon kart sahibimiz var, bunların 100.000'i abone.

Bu 100.000 abonenin de 75.000'i öğrenci, yani 25.000'i tam bilet sahibi abonmanlar.

Özellikle öğrencilerimiz için yaptığımız araştırmalarda, öğrencilerimizin abonman kullanımının özellikle %60-70 civarında olduğunu görüyoruz.

%60-70 ortalaması var, ne kadar kullandıklarının ortalamasını baz aldığımızda, yeni sisteme geçişimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyan verilere eriştik.

O yüzden bunu söylüyorum.

Aynı şekilde, gösteriyor ki abonman sayısından çok daha düşük binişler oldu.

Onun için kişiselleştirilmiş Bursa abonman kartına geçiyoruz.

Bugün yeni bir dönem devreye alacağımız kişiselleştirilmiş BursaKart abonman sistemi sayesinde herkes avantajlı kullanım hakkına sahip olacak.

100 biniş hakkı 2.900 TL olacak. Kişiselleştirilmiş Bursa Kent abonmanı ise 790 TL ile yine buralara vermiş olacağız. Ayrıca uzun hatlarla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Ücretsiz raylı sistem kullanımı, bu yeni sistemle, yakın süreç içerisinde hemşerilerimizle de paylaşacağız ve kullanıma sunacağız. Biz kendimizi yönetirken her adımda hakkaniyet gözetiyoruz, adil olmayı ve kurumlarımızın da sürdürülebilirliğini önemsiyoruz.

İsterim ki, şu an 35 TL olan tam abonman üzerinden hesapladığımızda aslında biz 35 TL'ye iki yolcu taşıyoruz. Çünkü %50'ye yakını kullananların ücretsiz ya da çok daha indirimli olması, bu da demek oluyor ki taşıma kapasitemizin neredeyse yarısı herhangi bir gelir oluşturmadan karşılanıyor.

Tüm bu gerçekler, taşıma maliyetlerine ve kurumun içinde neden ciddi bir sorumluluk haline geldiğini açıkça ortaya koyuyor.

Ancak tüm bu zorluklara, ekonomik koşulların giderek ağırlaştığı bu döneme rağmen bizler Bursamızın geleceği için kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.

Sadece bu günü değil, biz yarınları da düşünerek hareket ediyoruz.

Hakkaniyetle, adil, sürdürülebilir projelerle hemşerilerimizin yaşamını kolaylaştıran bir anlayışı hep birlikte inşa ediyoruz.

Geleceğin Bursa'sını akılla, dayanışmayla ve ortak iradeyle hep birlikte şekillendireceğiz.

Bu yolda hiçbir hemşehrimizi ötekileştirmeden, her birinin sesini duyarak ve karar alarak ilerleyeceğiz."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyakorkusuz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat