Özgür Özel CHP'nin vaatlerini sıraladı! 'Bugün yaşanan Türkiye’ye mahkum değiliz'

Gündem 29.10.2025 - 19:16, Güncelleme: 29.10.2025 - 19:16
 

Özgür Özel CHP'nin vaatlerini sıraladı! 'Bugün yaşanan Türkiye’ye mahkum değiliz'

Özgür Özel CHP'nin vaatlerini sıraladı! 'Bugün yaşanan Türkiye’ye mahkum değiliz'
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından inşa edilen Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun açılış törenine katıldı. Özel, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Şişli'de, Mecidiyeköy'de bir tarafımız eksik ama birlikteyiz, yan yanayız, omuz omuzayız ve enerjimizi düşürmek isteyenlere, mücadelemizi kırmak isteyenlere, bizi hedefimizden saptırmak isteyenlere inat hep bir aradayız. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. Cumhuriyet’in 102’nci yıl dönümünde bugün bir aradayız. Herhalde 29 Ekim'de yapılabilecek en iyi açılışı yapmak üzere buradayız. Burada bir yurt açıyoruz. Yetmez, bir kız öğrenci yurdu açıyoruz. Yurt yapmak, kreş yapmak fevkalade politik tercihler, hele hele Türkiye'de. "SADAKATİ CEMAATE OLAN NESLİ YETİŞTİRMENİN HESABI, İBB'Yİ YILLARCA YÖNETİP BİR ÖĞRENCİ YURDU YAPMAMAK OLARAK VÜCUT BULUYOR” CHP, kadın kotasını Türkiye'de ilk uygulayan partilerden biri. Şimdi üç kademeyle yüzde 50-50 eşit temsile doğru iki adımımız kaldı. İki kongre sonra eşit temsili yakalıyoruz. 30-33 yapmıştık, 35 yaptık, 40- 45- 50 derken eşit temsili yakalıyoruz. CHP gelene kadar hiç yurt yoktu, bu 16’ncısı. 10 tanesi kız öğrenci yurdu, altı tanesi erkek öğrenci yurdu. Öyle tercih edildi. Sadakati devlete değil de bir cemaate, bir tarikata olan bir nesli yetiştirmenin hesabı İBB'yi yıllarca yönetip de bir tane öğrenci yurdu yapmamak olarak vücut buluyor. Biz CHP olarak kimsenin inancına, hangi inanç sistemi içinde yer alacağına, ibadetine, giyimine, kuşamına karışmadık, karışmayız. Ama kişilerin yoksulluğundan, imkansızlıklarından, en basitinden öğrencinin barınma sorunundan kendisine eleman devşirmek gibi bir fırsatçılığı yapanlara karşı şu kadarını söyleyeyim: Demin mesajı okunan Ekrem İmamoğlu eğer ki sandığa kavuşursak, yarın olsa yarın, ne zamansa o gün bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak. İlk telefonu TOKİ'nin genel müdürüne açacak. Bu iktidar döktüğü betonla köprüler yaptı, otoyollar yaptı, betonu döktü döktü, bir tek nereye dökmedi? Yurt yapmak için beton dökmediler. TOKİ'ye verilecek ilk talimat Ekrem Başkan tarafından: ‘Bir sene müddetiniz var. İhtiyacı olan her öğrenciye cumhuriyet yurdunu inşa ediyorsunuz.’ İlk talimatımız budur iktidarımızda.   "YURTTA YÜZDE 77, KREŞLERDE YÜZDE 78’LİK HEDEFİ TUTTURMUŞ DURUMDAYIZ” Bugün üniversite öğrencilerinin sadece yüzde 15’ine yetecek kadar yurt var. Bu arada İBB 16’ncı yurdunu açıyor. Ama Türkiye için 77’nci yurdumuz bu. Ve CHP olarak bu dönemin sonuna kadar genel başkan yardımcımızla birlikte belediye başkanlarımıza verdiğimiz hedef 100 öğrenci yurdu ve bin kreştir. Bugün 77’nci yurdumuzu açıyoruz. Dün de Ankara, Elmadağ'da 782’nci kreşi açmıştık. Daha 19 ay oldu, önümüzde üç yıldan biraz daha fazla zamanımız var. Yurtta yüzde 77, kreşlerde yüzde 78’lik hedefi tutturmuş durumdayız. 326 öğrencimizin kalacağı bu yurdu biraz önce gezdim. Başkanıyla, belediye meclis üyeleriyle ve yöneticileriyle İBB’nin bütün kadrolarıyla bir kez daha gurur duydum. Cumhuriyet coşkusu bir yanda, 16 belediye başkanımızın tutuklu olmasının burukluğu bir yanda. Buraya gelene kadar buruk bir bayram sevinci içindeydik. Ama İBB yurdunda kalan genç arkadaşlarımızla sohbet edince benim de Dilek Hanım'ın da o moral bozuklukları geride kaldı. Biz de onlardan enerji bulduk, enerji aldık. Ümit ediyorum, CHP iktidarında bütün gençlerin yüzleri her açıdan bu yurtta kalan arkadaşlar gibi güler, Onların yüzü güldükçe de Türkiye'nin yüzü güler. "EŞİTSİZLİĞE, YOKSULLUĞA, YASAKLARA, İMTİYAZLI ZÜMRELERE, SARAYA İTİRAZIN ADI CHP’DİR” Cumhuriyet fikri eşitlikten, hiçbir zümrenin kıymetli olmamasından, herkesin eşit olmasından doğar. Cumhuriyetçiler bir itirazın sahipleridir: Eşitsizliğe itirazın, yoksulluğa itirazın, yasaklara itirazın, imtiyazlı zümrelere itirazın, saraya itirazın adı CHP’dir. Bizim öfkemiz ve mücadelemiz eşitliğe, kardeşliğe dairdir. Düşmanlığımız kimseye yoktur ama yoksulluğa düşmanızdır, yasaklara düşmanızdır. Bugün Avrupa'nın en yoksul ülkesinde yaşıyoruz, en fazla işsizi olan ülkesinde yaşıyoruz. Üç gençten birinin ne eğitimde ne istihdamda olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ev gençlerinin sayısının 5 milyon olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kayıp bir neslin var olduğu ve gitgide daha da çoğaldığı bir ülkede yaşıyoruz. 3 bin lira kredi veriliyor öğrencilere Tayyip Bey, diyor ki ‘Biz geldiğimizde 45 liracıktı. 3 bin liraya çıkardık.’ Geldiklerinde çeyrek altın 30 liraydı, 45 lira bir buçuk çeyrek altın alıyordu. Hiç ellemese, bir buçuk çeyrek altınlık KYK kredisini verse bugün öğrenci bursunun 16 bin 500 lira olması lazım. Geldiğinde bir buçuk çeyrek altın alan burs, bugün üçte bir çeyrek altın alamıyor, beşte birine düşmüş. Halen daha buradan bir başarı hikayesi anlatmaya çalışıyor.   "BUGÜN YAŞANAN TÜRKİYE’YE MAHKUM DEĞİLİZ” Bugün yaşanan Türkiye'ye mahkum değiliz. Bir kere geldiklerinde bundan iyiydi. Bu hallere geldik. Ama buna ne mecburuz ne mahkumuz. Buradan genç arkadaşlarıma şunu söyleyeyim: CHP, bir yön olarak değil ama aydınlanma, çağdaşlaşma, çağı yakalama, demokratik yönetilme açısından yönünü batıya dönmüş bir partidir. Atatürk o yönü işaret etti. Almanya’da enflasyon yüzde 2’den 4’e çıktı mı deliye dönüyorlar. Bizde sadece eylül ayının enflasyonu yüzde 3 buçuk. Avrupa'nın yıllık enflasyon ortalaması üç, bizim 33. Avrupa'da toplam 13 milyon işsiz var, biz de tek başına 13 buçuk milyon işsiz var. İkisi arasındaki tek fark bir taraf demokratik yönetiliyor, bir taraf her geçen gün biraz daha tek adam rejimine evrilen, kararların bir yerden verildiği, yargı bağımsızlığının olmadığı, hatta yargının artık bir partinin yan kolları gibi çalışmaya zorlandığı antidemokratik bir süreç içerisindeyiz. "100 YIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ BUGÜN YİNE SARAY YERİNE PARLAMENTOYU, YASAKLAR YERİNE ÖZGÜRLÜKLERİ VAADEDİYORUZ” Biz CHP olarak bu ülkeye ne vaat ediyoruz? 100 yıl önce ne vaat ediyorsak aynı şeyi vadediyoruz. 100 yıl önce bir saraya itiraz ettik. 100 yıl önce olduğu gibi bugün yine saray yerine parlamentoyu vadediyoruz, yasaklar yerine özgürlükleri vadediyoruz, kalkınma vaat ediyoruz, muasır medeniyetleri yakalamayı, geçmeyi vadediyoruz. Gençlere de basit ama çok anlamlı bir vaadimiz var: Yasaksız bir Türkiye, vizesiz bir Avrupa vaat ediyoruz. AB’ye tam üyelik vadediyoruz. Dünyanın öbür ülkelerinde hayal kuran gençler değil, diledikleri ülkesine dilediği zaman gidecek, istediği kadar eğitimini alacak, kalacak ama aklı, bir gözü hep Türkiye'de olacak ve geri dönülebilecek bir Türkiye hayal gücü. Biz umudun partisiyiz, umut siyaseti yapıyoruz. Karşımızda korkunun partisi, korkunun ittifakı, korku siyaseti yapıyor. Umut siyaseti yapan bir parti olarak sadece şunu söyleyebilirim. Korku siyasetçileri sürekli bir beka sorunu tarif ediyorlar. Biz şimdi, umut ticareti değil, umudun siyasetini yapan bir hareket olarak bir kez daha yarınlara hep birlikte umutla bakıyoruz. Bu ülkenin beka sorunu diye tarif edilen işlerin hiçbirinden beka sorunu çıkmaz. Ama eğer dört gençten üç tanesi, dünyanın öbür ülkelerinde ‘Fırsatını bulursam yaşamak isterim’ diyorsa gerçek beka sorunu budur. Biz gençlerimizin dünyanın öbür ülkelerinde hayal kurduğu bir ülke olmaktan bu ülkeyi çıkarıp dünyanın bütün gençlerinin hayal kurduğu ve gençlerimizin onlara ev sahipliği yaptığı bir ülkeyi var etmek istiyoruz.   "YARIN İKTİDARIMIZA BİR GÜN DAHA AZ KALMIŞ OLACAK” Biz bu ülkenin yarınlarına buradaki genç arkadaşlarımızla hangi görüşten olursa olsun ama bağımsız bir Türkiye isteyen, yasaksız bir Türkiye isteyen, pasaportunun değerli olduğu bir Türkiye isteyen, yarınlarından endişe duymak istemeyen gençlerimizle birlikte omuz omuza yürüyeceğiz. Yarın güzel günlere bugünden bir gün daha az kalmış olacak. İktidarımıza bir gün daha az kalmış olacak. Türkiye’nin bir kez daha kurtulmasına ve bir daha geri gitmemek üzere çok büyük adımları hep beraber atmamıza bir gün daha az kalmış olacak.”
Özgür Özel CHP'nin vaatlerini sıraladı! 'Bugün yaşanan Türkiye’ye mahkum değiliz'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından inşa edilen Zübeyde Hanım Yükseköğrenim Kız Öğrenci Yurdu’nun açılış törenine katıldı.

Özel, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nda Şişli'de, Mecidiyeköy'de bir tarafımız eksik ama birlikteyiz, yan yanayız, omuz omuzayız ve enerjimizi düşürmek isteyenlere, mücadelemizi kırmak isteyenlere, bizi hedefimizden saptırmak isteyenlere inat hep bir aradayız. Cumhuriyet Bayramınız kutlu olsun. Cumhuriyet’in 102’nci yıl dönümünde bugün bir aradayız. Herhalde 29 Ekim'de yapılabilecek en iyi açılışı yapmak üzere buradayız. Burada bir yurt açıyoruz. Yetmez, bir kız öğrenci yurdu açıyoruz. Yurt yapmak, kreş yapmak fevkalade politik tercihler, hele hele Türkiye'de.

"SADAKATİ CEMAATE OLAN NESLİ YETİŞTİRMENİN HESABI, İBB'Yİ YILLARCA YÖNETİP BİR ÖĞRENCİ YURDU YAPMAMAK OLARAK VÜCUT BULUYOR”

CHP, kadın kotasını Türkiye'de ilk uygulayan partilerden biri. Şimdi üç kademeyle yüzde 50-50 eşit temsile doğru iki adımımız kaldı. İki kongre sonra eşit temsili yakalıyoruz. 30-33 yapmıştık, 35 yaptık, 40- 45- 50 derken eşit temsili yakalıyoruz. CHP gelene kadar hiç yurt yoktu, bu 16’ncısı. 10 tanesi kız öğrenci yurdu, altı tanesi erkek öğrenci yurdu. Öyle tercih edildi. Sadakati devlete değil de bir cemaate, bir tarikata olan bir nesli yetiştirmenin hesabı İBB'yi yıllarca yönetip de bir tane öğrenci yurdu yapmamak olarak vücut buluyor. Biz CHP olarak kimsenin inancına, hangi inanç sistemi içinde yer alacağına, ibadetine, giyimine, kuşamına karışmadık, karışmayız. Ama kişilerin yoksulluğundan, imkansızlıklarından, en basitinden öğrencinin barınma sorunundan kendisine eleman devşirmek gibi bir fırsatçılığı yapanlara karşı şu kadarını söyleyeyim: Demin mesajı okunan Ekrem İmamoğlu eğer ki sandığa kavuşursak, yarın olsa yarın, ne zamansa o gün bu ülkenin cumhurbaşkanı olacak. İlk telefonu TOKİ'nin genel müdürüne açacak. Bu iktidar döktüğü betonla köprüler yaptı, otoyollar yaptı, betonu döktü döktü, bir tek nereye dökmedi? Yurt yapmak için beton dökmediler. TOKİ'ye verilecek ilk talimat Ekrem Başkan tarafından: ‘Bir sene müddetiniz var. İhtiyacı olan her öğrenciye cumhuriyet yurdunu inşa ediyorsunuz.’ İlk talimatımız budur iktidarımızda.

 

"YURTTA YÜZDE 77, KREŞLERDE YÜZDE 78’LİK HEDEFİ TUTTURMUŞ DURUMDAYIZ”

Bugün üniversite öğrencilerinin sadece yüzde 15’ine yetecek kadar yurt var. Bu arada İBB 16’ncı yurdunu açıyor. Ama Türkiye için 77’nci yurdumuz bu. Ve CHP olarak bu dönemin sonuna kadar genel başkan yardımcımızla birlikte belediye başkanlarımıza verdiğimiz hedef 100 öğrenci yurdu ve bin kreştir. Bugün 77’nci yurdumuzu açıyoruz. Dün de Ankara, Elmadağ'da 782’nci kreşi açmıştık. Daha 19 ay oldu, önümüzde üç yıldan biraz daha fazla zamanımız var. Yurtta yüzde 77, kreşlerde yüzde 78’lik hedefi tutturmuş durumdayız. 326 öğrencimizin kalacağı bu yurdu biraz önce gezdim. Başkanıyla, belediye meclis üyeleriyle ve yöneticileriyle İBB’nin bütün kadrolarıyla bir kez daha gurur duydum. Cumhuriyet coşkusu bir yanda, 16 belediye başkanımızın tutuklu olmasının burukluğu bir yanda. Buraya gelene kadar buruk bir bayram sevinci içindeydik. Ama İBB yurdunda kalan genç arkadaşlarımızla sohbet edince benim de Dilek Hanım'ın da o moral bozuklukları geride kaldı. Biz de onlardan enerji bulduk, enerji aldık. Ümit ediyorum, CHP iktidarında bütün gençlerin yüzleri her açıdan bu yurtta kalan arkadaşlar gibi güler, Onların yüzü güldükçe de Türkiye'nin yüzü güler.

"EŞİTSİZLİĞE, YOKSULLUĞA, YASAKLARA, İMTİYAZLI ZÜMRELERE, SARAYA İTİRAZIN ADI CHP’DİR”

Cumhuriyet fikri eşitlikten, hiçbir zümrenin kıymetli olmamasından, herkesin eşit olmasından doğar. Cumhuriyetçiler bir itirazın sahipleridir: Eşitsizliğe itirazın, yoksulluğa itirazın, yasaklara itirazın, imtiyazlı zümrelere itirazın, saraya itirazın adı CHP’dir. Bizim öfkemiz ve mücadelemiz eşitliğe, kardeşliğe dairdir. Düşmanlığımız kimseye yoktur ama yoksulluğa düşmanızdır, yasaklara düşmanızdır. Bugün Avrupa'nın en yoksul ülkesinde yaşıyoruz, en fazla işsizi olan ülkesinde yaşıyoruz. Üç gençten birinin ne eğitimde ne istihdamda olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Ev gençlerinin sayısının 5 milyon olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Kayıp bir neslin var olduğu ve gitgide daha da çoğaldığı bir ülkede yaşıyoruz. 3 bin lira kredi veriliyor öğrencilere Tayyip Bey, diyor ki ‘Biz geldiğimizde 45 liracıktı. 3 bin liraya çıkardık.’ Geldiklerinde çeyrek altın 30 liraydı, 45 lira bir buçuk çeyrek altın alıyordu. Hiç ellemese, bir buçuk çeyrek altınlık KYK kredisini verse bugün öğrenci bursunun 16 bin 500 lira olması lazım. Geldiğinde bir buçuk çeyrek altın alan burs, bugün üçte bir çeyrek altın alamıyor, beşte birine düşmüş. Halen daha buradan bir başarı hikayesi anlatmaya çalışıyor.

 

"BUGÜN YAŞANAN TÜRKİYE’YE MAHKUM DEĞİLİZ”

Bugün yaşanan Türkiye'ye mahkum değiliz. Bir kere geldiklerinde bundan iyiydi. Bu hallere geldik. Ama buna ne mecburuz ne mahkumuz. Buradan genç arkadaşlarıma şunu söyleyeyim: CHP, bir yön olarak değil ama aydınlanma, çağdaşlaşma, çağı yakalama, demokratik yönetilme açısından yönünü batıya dönmüş bir partidir. Atatürk o yönü işaret etti. Almanya’da enflasyon yüzde 2’den 4’e çıktı mı deliye dönüyorlar. Bizde sadece eylül ayının enflasyonu yüzde 3 buçuk. Avrupa'nın yıllık enflasyon ortalaması üç, bizim 33. Avrupa'da toplam 13 milyon işsiz var, biz de tek başına 13 buçuk milyon işsiz var. İkisi arasındaki tek fark bir taraf demokratik yönetiliyor, bir taraf her geçen gün biraz daha tek adam rejimine evrilen, kararların bir yerden verildiği, yargı bağımsızlığının olmadığı, hatta yargının artık bir partinin yan kolları gibi çalışmaya zorlandığı antidemokratik bir süreç içerisindeyiz.

"100 YIL ÖNCE OLDUĞU GİBİ BUGÜN YİNE SARAY YERİNE PARLAMENTOYU, YASAKLAR YERİNE ÖZGÜRLÜKLERİ VAADEDİYORUZ”

Biz CHP olarak bu ülkeye ne vaat ediyoruz? 100 yıl önce ne vaat ediyorsak aynı şeyi vadediyoruz. 100 yıl önce bir saraya itiraz ettik. 100 yıl önce olduğu gibi bugün yine saray yerine parlamentoyu vadediyoruz, yasaklar yerine özgürlükleri vadediyoruz, kalkınma vaat ediyoruz, muasır medeniyetleri yakalamayı, geçmeyi vadediyoruz. Gençlere de basit ama çok anlamlı bir vaadimiz var: Yasaksız bir Türkiye, vizesiz bir Avrupa vaat ediyoruz. AB’ye tam üyelik vadediyoruz. Dünyanın öbür ülkelerinde hayal kuran gençler değil, diledikleri ülkesine dilediği zaman gidecek, istediği kadar eğitimini alacak, kalacak ama aklı, bir gözü hep Türkiye'de olacak ve geri dönülebilecek bir Türkiye hayal gücü. Biz umudun partisiyiz, umut siyaseti yapıyoruz. Karşımızda korkunun partisi, korkunun ittifakı, korku siyaseti yapıyor. Umut siyaseti yapan bir parti olarak sadece şunu söyleyebilirim. Korku siyasetçileri sürekli bir beka sorunu tarif ediyorlar. Biz şimdi, umut ticareti değil, umudun siyasetini yapan bir hareket olarak bir kez daha yarınlara hep birlikte umutla bakıyoruz. Bu ülkenin beka sorunu diye tarif edilen işlerin hiçbirinden beka sorunu çıkmaz. Ama eğer dört gençten üç tanesi, dünyanın öbür ülkelerinde ‘Fırsatını bulursam yaşamak isterim’ diyorsa gerçek beka sorunu budur. Biz gençlerimizin dünyanın öbür ülkelerinde hayal kurduğu bir ülke olmaktan bu ülkeyi çıkarıp dünyanın bütün gençlerinin hayal kurduğu ve gençlerimizin onlara ev sahipliği yaptığı bir ülkeyi var etmek istiyoruz.

 

"YARIN İKTİDARIMIZA BİR GÜN DAHA AZ KALMIŞ OLACAK”

Biz bu ülkenin yarınlarına buradaki genç arkadaşlarımızla hangi görüşten olursa olsun ama bağımsız bir Türkiye isteyen, yasaksız bir Türkiye isteyen, pasaportunun değerli olduğu bir Türkiye isteyen, yarınlarından endişe duymak istemeyen gençlerimizle birlikte omuz omuza yürüyeceğiz. Yarın güzel günlere bugünden bir gün daha az kalmış olacak. İktidarımıza bir gün daha az kalmış olacak. Türkiye’nin bir kez daha kurtulmasına ve bir daha geri gitmemek üzere çok büyük adımları hep beraber atmamıza bir gün daha az kalmış olacak.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve medyakorkusuz.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
aohbet islami sohbetler omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat