CHP’li Meclis Üyesi Aykut Ertürk’ten AKP’ye Su Çıkışı: “Bursa’yı Susuzluğa Mahkûm Ettiniz!”

CHP’li Meclis Üyesi Aykut Ertürk’ten AKP’ye Su Çıkışı: “Bursa’yı Susuzluğa Mahkûm Ettiniz!”

 Yıldırım Belediye Meclisi’nin son oturumunda konuşan CHP Yıldırım Belediye Meclis Üyesi Aykut Ertürk, Bursa’da son dönemde yaşanan su sıkıntısı üzerinden geçmiş dönem AKP’li Büyükşehir yönetimini sert sözlerle eleştirdi. Konuşmasına “Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, basınımızın kıymetli temsilcileri, salonda bizleri takip eden değerli misafirlerimiz ve ekran başından bizleri izleyen kıymetli hemşehrilerim, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” sözleriyle başlayan Ertürk, gündem dışı söz alarak Bursa’nın geleceğini doğrudan ilgilendiren su meselesine dikkat çekti. Ertürk, “Bugün kentimiz su sıkıntısıyla boğuşuyorsa, bunun en büyük sorumlusu yıllarca altyapıya yatırım yapmayan, kaynakları plansızca tüketen eski AKP’li Büyükşehir yönetimidir.” ifadelerini kullandı. CHP’li belediyenin göreve gelmesinin ardından altyapı yenileme, kayıp-kaçak oranını düşürme ve sürdürülebilir su yönetimi konusunda önemli adımlar atıldığını vurgulayan Ertürk, “Biz sorunları konuşmakla kalmıyor, çözüyoruz. Halkımıza içilebilir, kesintisiz su sağlamak için gece gündüz çalışıyoruz.” dedi. Ertürk ayrıca, suyun sadece teknik bir mesele olmadığını, aynı zamanda gelecek kuşaklara bırakılacak bir miras olduğunu belirtti  Kısa süreli bir tartışmanın çıkması sonrasında CHP MECLİS ÜYESİ AYKUT ERTÜRK KONUŞMASINA ŞÖYLE DEVAM ETTİ. Sayın Başkan, değerli meclis üyeleri, basınımızın kıymetli temsilcileri, salonda bizleri takip eden değerli misafirlerimiz ve ekran başından bizleri izleyen kıymetli hemşehrilerim, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Gündem dışı söz alarak, Bursa’nın geleceğini yakından ilgilendiren çok önemli bir meseleye değinmek istiyorum: su meselesi. Bugün burada konuştuğumuz konu, yalnızca teknik bir mesele değildir; Bursa’nın yaşam damarını, doğasını ve geleceğini doğrudan ilgilendiren bir konudur. Ve bu tablo, birkaç haftalık bir aksaklığın değil, yirmi yılı aşkın bir yönetim anlayışının sonucudur. Bursa, bereketli toprakları ve güçlü su kaynaklarıyla bir tarım ve turizm kenti olmalıydı. Ancak AK Parti döneminde yapılan plansız sanayileşme, yanlış maden izinleri ve altyapı ihmalleri, bu kenti bugün karşı karşıya kaldığımız su meselesine sürüklemiştir. Geçtiğimiz günlerde AK Parti İl Başkanı’nın açıklamasında şu ifadeyi gördük: “Maalesef 230’dan fazla su kuyusu bile onlara yeterli gelmedi. Ümit ediyoruz ki arıtma tesisini bitirirler.” Değerli arkadaşlar, 20 yıl boyunca kenti yönetenlerin bugün hâlâ “ümit ediyoruz” diyebilmesi, bir özeleştiriden çok, öngörüsüzlüğün itirafıdır. Tam da bu noktada, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017 yılında İstanbul için söylediği şu sözü hatırlayalım: “Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum.” Bu cümle, yılların birikmiş yanlışlarının samimi bir itirafıdır. Ancak Bursa’ya baktığımızda, aynı hatalar yapılmasına rağmen aynı samimiyeti bile göremiyoruz. Çünkü Bursa’nın su krizini yaratanlar, bugün hâlâ başarısızlığı başkalarına yüklemeye çalışmaktadır. Bir şehir, umutla değil; bilimle, planla ve sorumlulukla yönetilir. 2002 yılında tamamlanan Çınarcık Barajı, AK Partili belediyelerin elinde tam 20 yıl boyunca Bursa’nın içme suyu sistemine bağlanamamıştır. Arıtma tesisi bir türlü yapılamamış, ihale süreçleri sürüncemede bırakılmıştır. Bugün ise kamuoyuna, Çınarcık Barajı tamamlandığında tüm su meselesi çözülecekmiş gibi bir algı sunulmaktadır. Oysa sorun tek bir barajla değil; yıllardır ihmal edilen bütüncül bir su yönetimi anlayışının eksikliğindedir. Biz biliyoruz ki, devlette devamlılık esastır. Bu anlayışla hareket ediyor, geçmişte başlatılmış ama tamamlanamayan projeleri sahipleniyor, milletimizin hakkını koruyacak şekilde sonuçlandırıyoruz. Çünkü mesele kimin yaptığı değil, kimin tamamladığı da değil; kimin gerçekten halkın yararını düşündüğüdür. Şimdi biz, Cumhuriyet Halk Parti’li Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak bu mirasın enkazını devraldık. Ama bahane üretmiyoruz, çalışıyoruz. 5 Ekim 2025 tarihli resmi açıklamada da belirtildiği gibi: “Çınarcık Barajı İçme Suyu İsale Hatları Projesi planlandığı şekilde ve kesintisiz olarak devam etmektedir. 1,5 yıl önce yüzde 1-2 seviyesindeyken bugün yüzde 65 ilerleme oranına ulaşılmıştır.” Bu neyi gösteriyor biliyor musunuz? Yıllarca ihmal edilen projeler, Cumhuriyet Halk Partimiz yönetiminde ilk kez somut biçimde ilerliyor. Sahada 150 kişilik uzman ekip gece gündüz çalışıyor. 2026 Haziran’ında tamamlanacak olan bu proje, Bursa’nın uzun vadede daha doğru bir su yönetim planı oluşturmasına zaman kazandıracaktır. Bu tablo bize iki gerçeği hatırlatıyor: Birincisi, geçmişin ihmali. İkincisi, bugünün iradesi. Biz bu şehre bahaneler değil, çözümler getirmek için geldik. Bu yüzden su meselesi bizim için bir siyaset konusu değil; bir vicdan, bir yaşam ve bir gelecek meselesidir. Artık Bursa’da “neden olmadı” değil, “nasıl daha iyisini yaparız” sorusuna odaklanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki; bir şehir suyunu koruyabiliyorsa, geleceğini de korur. Ve bunu yaparken her zaman hatırlıyoruz: Devlette devamlılık, millete karşı sorumluluğun en sade ifadesidir. Ve biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, Bursa’nın suyunu da geleceğini de koruyacağız. Artık bu şehirde susuzluk değil, üretim konuşulacak. Algı değil, emek ve bilimin gücü konuşulacak. Çünkü yıllardır algı ve yalan üzerine kurulan bu kısır döngü, kayıkçı kavgasına dönüşmüş bir siyaset anlayışıdır. Bu anlayış artık ne genç kuşaklar tarafından ne de işinde gücünde olan vatandaşlarımız tarafından benimsenmemektedir.  Toplumu yoran, enerjisini tüketen bu eski siyaset tarzı, ne yazık ki hâlâ ülkenin gelişiminin önündeki en büyük engellerden biridir. Ama biz bu döngüyü kırmaya, gerçeği, bilimi ve emeği yeniden merkeze almaya kararlıyız. Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi; “Vatanını en çok seven, işini en iyi yapandır.” Ve biz bu anlayışla; çalışarak, üreterek, doğruyu savunarak ve her gün bir adım daha ileriye giderek bu şehre hizmet etmeye devam edeceğiz. Değerli meclis üyeleri, kıymetli Bursalı hemşehrilerim; bir diğer sessiz ama derin tehlike de yeraltı sularımızın hızla tükenmesidir. Bazı bölgelerde seviye 200 metrenin altına inmiş durumda. Yeraltı suyu azaldığında sadece musluklar değil, toprağın kendisi de susar. Zemin boşalır, toprak gevşer, obruk ve çökme riski doğar.  Ben bir mühendis olarak söylüyorum: Bu bir korku senaryosu değil, bilimsel bir gerçektir. Riskin farkında olup önlem almak, en büyük sorumluluktur. Şimdi yeraltı suları bu hızla çekilmeye devam ederse, bir sabah Bursa’da bir obruk oluşsa eminim bazıları hemen diyecek ki: “Bakın bu da CHP döneminde açıldı!” Ama biz biliyoruz ki, o obruğu yıllar önce ihmal kazdı; biz sadece kapağına denk gelmiş olsak bile, yarın bir gün ‘obruğu CHP yaptı’ derler onu da biliyoruz. Biz de o tabloyu mühendislikle, akılla ve vicdanla düzeltiyoruz. Çünkü biz, bu şehrin altını da üstünü de aynı sorumlulukla korumak zorundayız.