Düzce'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi... Özel'den dikkat çeken açıklama!
Gündem
31.05.2025 - 15:34, Güncelleme:
31.05.2025 - 15:39
Düzce'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi... Özel'den dikkat çeken açıklama!
Düzce'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi... Özel'den dikkat çeken açıklama!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik 19 Mart tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalar devam ediyor. Soruşturmalar kapsamında bu sabah saatlerinde de aralarında çok sayıda belediye başkanının da olduğu 47 isim hakkında gözaltı kararı verildi.
Operasyonun ise, CHP'li belediyelere operasyonların kilit ismi olan Ali İhsan Aktaş'ın etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği ifade sonrası yapıldığı aktarıldı.
Güne operasyonla uyanan CHP, Düzce'de ise 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde on binlerle bir araya geldi.
YAVAŞ: "BU OPERASYONLARA BAŞLAMA NEDENLERİ..."
İlk konuşmayı yapan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, operasyona şu ifadelerle tepki gösterdi:
"Niye sadece CHP’li belediyelere operasyon yapılıyor? Bugün adı geçen bir şahıs var suç örgütü lideri diye Türkiye’de bütün belediyelerin ihalelerine girmiş. Bugünki operasyon onun ifadesiyle yapıldı. Peki, bu adamın parayla iş yaptırdığını düşünürsek, bu adama AK Partili bakanlıklar vermedi mi? AK Partili belediyeler vermedi mi acaba? Dolayısıyla sevgili Düzceliler bugün hukuka en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamandayız. İnşallah bir an evvel iktidar değişecek, hukukun üstünlüğü tekrar tesis edilecek, bütün beklentimiz budur. Hukuk yoksa, ekmek yoktur. Adalet yoksa ekmek yoktur, fakirlik vardır. Bir operasyonla devletin 50 milyar doları heba edilmiştir. Herkes yargılansın ama tutuksuz yargılansın istiyoruz. Onun için geldik Ekrem İmamoğlu’na adalet için geldik. Seçilmiş belediye başkanlarımıza adalet istemeye geldik. Ümit Özdağ’a ve tüm tutuklulara adalet istemek için geldik. Hele gençler... Sadece anayasal haklarını kullandıkları için günlerce cezaevlerinde tutuldular. Kendi çıkarttıkları kanuna göre ceza alsalar bile bunun yatarı yok. Niye bu çocukları içeride tuttunuz, hala tutuyorsunuz? Biz çifte standarttın ortadan bir an evvel kalkmasını istiyoruz. Karşınıza hep birlikte alnı açık bir şekilde çıkmak istiyoruz. Tekrar tekrar adelet isteğimi haykırıyorum."
İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU!
Silivri'den Düzce Anıtpark Meydanı’nı dolduran yurttaşlara seslenen CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Düşünüyorlar ki, bu israf düzeni hiç bitmeyecek. Hiç umutlanmasınlar. Bizi istedikleri kadar ‘suç örgütü’ diye yaftalasınlar. Vatandaşın bu iftiralara artık karnı tok. Vatandaş, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir avuç azınlığı değil, bu topraklarda yaşayan, vatan sathına yayılmış herkesi koruyup gözetenin kim olduğunu biliyor. İmamoğlu, bu israfçıları dört kere yendi, daha da yenmeye devam edecek. Bu israfçılar, her seçim döneminde ellerindeki tüm imkanları, bakanları, milletvekillerini seferber ettiler, yine de bileğimi bükemediler. Şimdi, koltuk altlarından gidiyor diye, hukuk kisvesi altında olmadık, akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem.
Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor. Korkunun ecele faydası yok. Bakın korkuları o kadar büyük ki, neler neler yapmadılar. Önce 30 yıllık diplomamı iptal ettirdiler. Yetmedi; daha iddianame bile yokken, bizi suçlu ilan edip, zindana attırdılar. Baktılar olmuyor, sosyal medyada beni engellettiler. Sesimden, görüntümden dahi korkup, benim videolarımı, afişlerimi yasaklamaya kalktılar. O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar. Ama hesapları tutmadı, tutmuyor, tutmaz. Sindirmeye çalıştıkları, sesini kısmaya kalktıkları vatandaş, daha gür sesle, kükreyerek koşuyor meydanlara. Bu milleti hafife alanlar, iradesini hor görenler, çok yakında nasıl bir hata yaptıklarını acı bir şekilde anlayacaklar.”
ÖZEL: "O KALELER GERİDE KALDI"
"Bugün bütün zulümlere karşı Düzce'nin vicdanına sığınmaya ve sesimizi yükseltmeye geldik" diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:
"Güzel Düzce, Türkü, Abhazı, Çerkezi, Pomağı tüm renkleriyle kucaklaşan, Atatürk'e, onun devrimlerine bağlı olan, tarih boyunca haksızlığa susmayan, meydanlara sığmayan Düzce merhaba. Bugün bütün zulümlere karşı Düzce'nin vicdanına sığınmaya ve sesimizi yükseltmeye geldik. 19 Mart darbesinden sonra tüm Türkiye ayağa kalktı. 7 gün 7 gece mücadele verdik. Sabahın erken saatinde kayyum diye kalkanlar, karşısında milleti buldu. Yarın da Antalya'da olacağız. Ama Düzce bizi öyle içten öyle yürekten çağırdı ki; buraya gelmeden, sizinle göz göze gelmeden, bu itirazı buradan yükseltmeden edemedik.
Gitme dediler, AK Parti'nin kalesidir dediler. Düzce'yi tanımamışlar. O eski siyaset, kutuplaşmalar geride kaldı. O kaleler geride kaldı. Düzce, AK Parti'nin ya da başkasının kalesi değildir; milletin kalesidir. Türkiye'nin tüm demokratları bir otokrata karşı birleştik. Artık Düzce bizi, biz Düzce'yi tanıdık. Plaka numarası son numara da olsa, Düzce gönlümüzde bir numaradır. Biz kazanacağız, omuz omuzayız. İyilik kazanacak, kötülük kaybedecek.
"HESABINI ER GEÇ SORACAĞIZ"
Gün gelecek devran dönecek, hırsızlar, uğursuzlar, darbeciler hesap verecek. AK Partisi üyesi olanlar, onların döneminde işe girenler kimse endişe etmesin. Bizim iyi yürekli insanlarla değil varsa haksızlık yapanlar, onlar düşünsün. Bu iktidar yıllarca Düzce'nin oyunu aldı ama hizmette pek görünmedi. Düzce, söz verip de unutanları çok gördü. Kanal İstanbul'un peşine düşenler Melen Barajı'nı yapmıyorlar. Ortaya çıkan çatlakları ise Ekrem Başkan ortaya çıkardı. Düzce'ye emek veren Ekrem başkan ile İSKİ'nin başındaki Şafak Başa, şu an Silivri Cezaevi'ndeler. Onlara kocaman selam gönderiyoruz.
Darbe bu kez postalla, tankla değil savcı cübbesiyle geldi. Ekrem Başkan iftar sofrasındayken 31 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nin verdiği diplomayı sırf Cumhurbaşkanı adayı olmasın diye iptal ettiler. İptale direnen dekana teşekkür ediyoruz. Ancak o diplomayı iptal edenleri unutmadık ve bunun hesabını er geç soracağız.
"ERDOĞAN BİR GÜN EMNİYETE GÖTÜRÜLMEDİ"
Sayın Erdoğan etme bulma dünyası, sen namusluca alınmış diplomaya el uzatınca, Düzce gibi güzel memlekette insanlar da sana 'Diplomasız Erdoğan' diye sesleniyor. İstanbul'un iradesine sabahın köründe gözaltı yaptılar. Erdoğan, İBB başkanıyken, Ekrem Başkan'a atılan bu iftiraların hepsine muhataptı. Rüşvetten, irtikaptan, terör örgütüne yardım etmekten yargılandı. Ama bir gün emniyete götürüp, nezarette tutmadılar. Yargılamayı bir gün bile tutuklu yapmadılar. Ceza kesinleştiğinde bile polis göndermediler.
"DÜNÜN MAĞDURU BUGÜNÜN ZALİMİ"
Çıktı Saraçhane'de miting yaptı, davulla zurnayla cezaevine gitti. Kendi deyimiyle Pınarhisar'ı milletimizle kucaklaşmak için medreseye dönüştürdük. Günde yüzlerce kişiyle görüştü. Şiir albümü çıkarttı. Kimse engellemedi. Ama Ekrem başkanın milletvekilleri dışında ziyaretlerine engel oluyorlar.
Herkese hatırlatmak isterim ki; dünün mağduru Erdoğan, bugünün zalimi olmuştur. Erdoğan kendisine yapılmayanları masum rakibine yapmaktadır. Ekrem Başkan hakkında iddia var iddianame yok, iftira var kanıt yok, cezaevi var yargılama yok, olsa karar yok. Sanki suçluymuş gibi posterlerine afişlerine yasak getiren onun resminden bile korkan bir anlayış var.
Başsavcı ki kanuna göre siyasete girerse geri dönemez. Ödüllendirildi bakan yardımcısı oldu siyasete geçti o makamdan tekrar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. Sürekli Ekrem Başkan'dan suçlu yaratmaya çalışıyor. Bizde inatla sabırla mücadele ediyoruz. Bu yapılanları yanınıza kar bırakmayacağım. Hesap soracağım.
"SENDEN Mİ KORKACAĞIZ?"
Bana diyor ki; 'Meydanlardan çekil partine git orada otur.' Yani 'Sokağa çıkar mücadele edersen seni de yerinden ederim' diyor. Bu tehdidi yapanlara, evlat katillerini üstümüze salanlara, bu meydanda bile sahte ihbar yapıp huzuru bozanlara diyorum ki: Ben iki emekli öğretmenin oğluyum. Yatılı okulda büyümüş; ya devletin anama babama verdiği maaşla ya da karavanadan çıkanla olmuş. Bu çocuk normalde bu kadar koca koca adamların tehditlerinden belki korkardı; eğer oturduğu koltuk Gazi Mustafa Kemal'in koltuğu olmasaydı.
Birileri koltuğum gidiyor diye hesap kitap içine girecekler, CHP'ye operasyon çekecekler: Ne Ekrem Başkanı bırakırız, ne de Cumhuriyet Halk Partisi'ni. Biz Kuva-i Milliye'yiz, senden mi korkacağız? 12 yaşındaki Çınarın, tertemiz devlet memuru Kadriye hanımın gözyaşlarında boğulacaksınız."
Düzce'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi... Özel'den dikkat çeken açıklama!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik 19 Mart tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmalar devam ediyor. Soruşturmalar kapsamında bu sabah saatlerinde de aralarında çok sayıda belediye başkanının da olduğu 47 isim hakkında gözaltı kararı verildi.
Operasyonun ise, CHP'li belediyelere operasyonların kilit ismi olan Ali İhsan Aktaş'ın etkin pişmanlıktan yararlanarak verdiği ifade sonrası yapıldığı aktarıldı.
Güne operasyonla uyanan CHP, Düzce'de ise 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitinginde on binlerle bir araya geldi.
YAVAŞ: "BU OPERASYONLARA BAŞLAMA NEDENLERİ..."
İlk konuşmayı yapan Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, operasyona şu ifadelerle tepki gösterdi:
"Niye sadece CHP’li belediyelere operasyon yapılıyor? Bugün adı geçen bir şahıs var suç örgütü lideri diye Türkiye’de bütün belediyelerin ihalelerine girmiş. Bugünki operasyon onun ifadesiyle yapıldı. Peki, bu adamın parayla iş yaptırdığını düşünürsek, bu adama AK Partili bakanlıklar vermedi mi? AK Partili belediyeler vermedi mi acaba? Dolayısıyla sevgili Düzceliler bugün hukuka en fazla ihtiyaç duyduğumuz zamandayız. İnşallah bir an evvel iktidar değişecek, hukukun üstünlüğü tekrar tesis edilecek, bütün beklentimiz budur. Hukuk yoksa, ekmek yoktur. Adalet yoksa ekmek yoktur, fakirlik vardır. Bir operasyonla devletin 50 milyar doları heba edilmiştir. Herkes yargılansın ama tutuksuz yargılansın istiyoruz. Onun için geldik Ekrem İmamoğlu’na adalet için geldik. Seçilmiş belediye başkanlarımıza adalet istemeye geldik. Ümit Özdağ’a ve tüm tutuklulara adalet istemek için geldik. Hele gençler... Sadece anayasal haklarını kullandıkları için günlerce cezaevlerinde tutuldular. Kendi çıkarttıkları kanuna göre ceza alsalar bile bunun yatarı yok. Niye bu çocukları içeride tuttunuz, hala tutuyorsunuz? Biz çifte standarttın ortadan bir an evvel kalkmasını istiyoruz. Karşınıza hep birlikte alnı açık bir şekilde çıkmak istiyoruz. Tekrar tekrar adelet isteğimi haykırıyorum."
İMAMOĞLU'NUN MESAJI OKUNDU!
Silivri'den Düzce Anıtpark Meydanı’nı dolduran yurttaşlara seslenen CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“Düşünüyorlar ki, bu israf düzeni hiç bitmeyecek. Hiç umutlanmasınlar. Bizi istedikleri kadar ‘suç örgütü’ diye yaftalasınlar. Vatandaşın bu iftiralara artık karnı tok. Vatandaş, kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor. Bir avuç azınlığı değil, bu topraklarda yaşayan, vatan sathına yayılmış herkesi koruyup gözetenin kim olduğunu biliyor. İmamoğlu, bu israfçıları dört kere yendi, daha da yenmeye devam edecek. Bu israfçılar, her seçim döneminde ellerindeki tüm imkanları, bakanları, milletvekillerini seferber ettiler, yine de bileğimi bükemediler. Şimdi, koltuk altlarından gidiyor diye, hukuk kisvesi altında olmadık, akla hayale gelmedik hilelere başvuruyorlar. Hodri meydan. Madem tüm yargı mekanizması elinizin altında, bir an önce iddianameyi hazırlatın. Dökün ortaya her şeyi. Ne doğru ne yanlış, kim gerçeği söylüyor, kim yalanı; görsün cümle alem.
Ancak, bu israfçılar da biliyor ki, ortada ne suç var ne de suç örgütü. Alnımız ak, başımız dik. Dolduramadıkları iddianameyle süreç uzadıkça uzuyor, mesnetsiz olduğu için bütün o iddialar ellerinde patlıyor. Korkunun ecele faydası yok. Bakın korkuları o kadar büyük ki, neler neler yapmadılar. Önce 30 yıllık diplomamı iptal ettirdiler. Yetmedi; daha iddianame bile yokken, bizi suçlu ilan edip, zindana attırdılar. Baktılar olmuyor, sosyal medyada beni engellettiler. Sesimden, görüntümden dahi korkup, benim videolarımı, afişlerimi yasaklamaya kalktılar. O kadar panik halindeler ki, bana hapishanede görüş yasağı bile uyguluyorlar. Ama hesapları tutmadı, tutmuyor, tutmaz. Sindirmeye çalıştıkları, sesini kısmaya kalktıkları vatandaş, daha gür sesle, kükreyerek koşuyor meydanlara. Bu milleti hafife alanlar, iradesini hor görenler, çok yakında nasıl bir hata yaptıklarını acı bir şekilde anlayacaklar.”
ÖZEL: "O KALELER GERİDE KALDI"
"Bugün bütün zulümlere karşı Düzce'nin vicdanına sığınmaya ve sesimizi yükseltmeye geldik" diyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şunları kaydetti:
"Güzel Düzce, Türkü, Abhazı, Çerkezi, Pomağı tüm renkleriyle kucaklaşan, Atatürk'e, onun devrimlerine bağlı olan, tarih boyunca haksızlığa susmayan, meydanlara sığmayan Düzce merhaba. Bugün bütün zulümlere karşı Düzce'nin vicdanına sığınmaya ve sesimizi yükseltmeye geldik. 19 Mart darbesinden sonra tüm Türkiye ayağa kalktı. 7 gün 7 gece mücadele verdik. Sabahın erken saatinde kayyum diye kalkanlar, karşısında milleti buldu. Yarın da Antalya'da olacağız. Ama Düzce bizi öyle içten öyle yürekten çağırdı ki; buraya gelmeden, sizinle göz göze gelmeden, bu itirazı buradan yükseltmeden edemedik.
Gitme dediler, AK Parti'nin kalesidir dediler. Düzce'yi tanımamışlar. O eski siyaset, kutuplaşmalar geride kaldı. O kaleler geride kaldı. Düzce, AK Parti'nin ya da başkasının kalesi değildir; milletin kalesidir. Türkiye'nin tüm demokratları bir otokrata karşı birleştik. Artık Düzce bizi, biz Düzce'yi tanıdık. Plaka numarası son numara da olsa, Düzce gönlümüzde bir numaradır. Biz kazanacağız, omuz omuzayız. İyilik kazanacak, kötülük kaybedecek.
"HESABINI ER GEÇ SORACAĞIZ"
Gün gelecek devran dönecek, hırsızlar, uğursuzlar, darbeciler hesap verecek. AK Partisi üyesi olanlar, onların döneminde işe girenler kimse endişe etmesin. Bizim iyi yürekli insanlarla değil varsa haksızlık yapanlar, onlar düşünsün. Bu iktidar yıllarca Düzce'nin oyunu aldı ama hizmette pek görünmedi. Düzce, söz verip de unutanları çok gördü. Kanal İstanbul'un peşine düşenler Melen Barajı'nı yapmıyorlar. Ortaya çıkan çatlakları ise Ekrem Başkan ortaya çıkardı. Düzce'ye emek veren Ekrem başkan ile İSKİ'nin başındaki Şafak Başa, şu an Silivri Cezaevi'ndeler. Onlara kocaman selam gönderiyoruz.
Darbe bu kez postalla, tankla değil savcı cübbesiyle geldi. Ekrem Başkan iftar sofrasındayken 31 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nin verdiği diplomayı sırf Cumhurbaşkanı adayı olmasın diye iptal ettiler. İptale direnen dekana teşekkür ediyoruz. Ancak o diplomayı iptal edenleri unutmadık ve bunun hesabını er geç soracağız.
"ERDOĞAN BİR GÜN EMNİYETE GÖTÜRÜLMEDİ"
Sayın Erdoğan etme bulma dünyası, sen namusluca alınmış diplomaya el uzatınca, Düzce gibi güzel memlekette insanlar da sana 'Diplomasız Erdoğan' diye sesleniyor. İstanbul'un iradesine sabahın köründe gözaltı yaptılar. Erdoğan, İBB başkanıyken, Ekrem Başkan'a atılan bu iftiraların hepsine muhataptı. Rüşvetten, irtikaptan, terör örgütüne yardım etmekten yargılandı. Ama bir gün emniyete götürüp, nezarette tutmadılar. Yargılamayı bir gün bile tutuklu yapmadılar. Ceza kesinleştiğinde bile polis göndermediler.
"DÜNÜN MAĞDURU BUGÜNÜN ZALİMİ"
Çıktı Saraçhane'de miting yaptı, davulla zurnayla cezaevine gitti. Kendi deyimiyle Pınarhisar'ı milletimizle kucaklaşmak için medreseye dönüştürdük. Günde yüzlerce kişiyle görüştü. Şiir albümü çıkarttı. Kimse engellemedi. Ama Ekrem başkanın milletvekilleri dışında ziyaretlerine engel oluyorlar.
Herkese hatırlatmak isterim ki; dünün mağduru Erdoğan, bugünün zalimi olmuştur. Erdoğan kendisine yapılmayanları masum rakibine yapmaktadır. Ekrem Başkan hakkında iddia var iddianame yok, iftira var kanıt yok, cezaevi var yargılama yok, olsa karar yok. Sanki suçluymuş gibi posterlerine afişlerine yasak getiren onun resminden bile korkan bir anlayış var.
Başsavcı ki kanuna göre siyasete girerse geri dönemez. Ödüllendirildi bakan yardımcısı oldu siyasete geçti o makamdan tekrar İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na getirildi. Sürekli Ekrem Başkan'dan suçlu yaratmaya çalışıyor. Bizde inatla sabırla mücadele ediyoruz. Bu yapılanları yanınıza kar bırakmayacağım. Hesap soracağım.
"SENDEN Mİ KORKACAĞIZ?"
Bana diyor ki; 'Meydanlardan çekil partine git orada otur.' Yani 'Sokağa çıkar mücadele edersen seni de yerinden ederim' diyor. Bu tehdidi yapanlara, evlat katillerini üstümüze salanlara, bu meydanda bile sahte ihbar yapıp huzuru bozanlara diyorum ki: Ben iki emekli öğretmenin oğluyum. Yatılı okulda büyümüş; ya devletin anama babama verdiği maaşla ya da karavanadan çıkanla olmuş. Bu çocuk normalde bu kadar koca koca adamların tehditlerinden belki korkardı; eğer oturduğu koltuk Gazi Mustafa Kemal'in koltuğu olmasaydı.
Birileri koltuğum gidiyor diye hesap kitap içine girecekler, CHP'ye operasyon çekecekler: Ne Ekrem Başkanı bırakırız, ne de Cumhuriyet Halk Partisi'ni. Biz Kuva-i Milliye'yiz, senden mi korkacağız? 12 yaşındaki Çınarın, tertemiz devlet memuru Kadriye hanımın gözyaşlarında boğulacaksınız."
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.