DEM Parti’den AKP’ye ‘infaz paketi’ tepkisi: olmadı
DEM Parti’den AKP’ye ‘infaz paketi’ tepkisi: olmadı
DEM Parti’den AKP’ye ‘infaz paketi’ tepkisi: olmadı
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Halk TV'de Remziye Demirkol'un sunduğu Manşet 15 programına konuk oldu.
Temelli, partisinin İmralı Süreci kapsamında AKP ile yoğun görüşme trafiği yürüttüğü infaz düzenlemesine ilişkin konuştu.
Meclis'e gelen pakete tepki gösteren Temelli, durumdan memnun olmadıklarını ifade etti.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli şöyle konuştu:
“Evet, hani meşhur bir söz vardır ya, "Dağ fare doğurdu." Bu sefer dağ fare bile doğuramadı. Bu yargı paketi toplumun beklentilerine ya da diğer konulardaki gelişmelere uygun bir şekilde karşımıza gelmedi maalesef. Anlatılan şeylerin hiçbiri şu anki acil olarak beklentileri karşılayacak nitelikte değil. Olmadı yani. Bu kadar üzerinde konuşulan bir paket sonuçta böyle geliyorsa karşımıza, buna tek kelimeyle "olmadı" diyoruz.”
Temelli, AKP'nin düzenlemeye ilişkin şerhlerine karşı argümanlarını da açıkladı. Temelli, AKP'nin toplumdaki cezasızlık algısı ve FETÖ mahkumları ile ilgili tereddütleri olduğunu ifade etti. Temelli şunları söyledi:
“Keşke dağ fare doğurmuş olsaydı, derdik ki: ‘Ya, bir fare var en azından.’ Hani başlamak için bir umut. Yok öyle bir şey. Burada anlaşılan şu ki, iktidarın risk olarak gördüğü şeyler, öyle riskler ki adım atmalarına engel oluyor.
Şimdi sorduğumuzda bize söyledikleri şu oluyor: Diyorlar ki, ‘Toplumda bir cezasızlık anlayışı var. Toplumda kadın cinayetleri, kadınlara tecavüz, çocuk tacizi, çocuklara karşı şiddet, onların katledilmesi, ya da bugün toplumda uyuşturucu meselesi çok yaygın ve bunlarla mücadele ederken şimdi böyle bir infaz düzenlemesiyle insanların hapishaneden çıkması toplumda infial yaratır.’
Peki, eğer bu konularda gerçekten böyle bir duygu hâli varsa, Ceza Kanunu ve çeşitli düzenlemelerle aslında bu tür istisna hâllerini koruyarak yine de bir infaz düzenlemesi yapılabilirdi. Bunu defalarca dile getirmemize rağmen bu konuda adım atmadılar. Bunları bir risk olarak ortaya sürdüler. Tabii, her zamanki gibi dile getirdikleri en önemli risk olarak gördükleri bir mesele de cemaatle, Fethullah Gülen Cemaati’yle ilgili yaklaşım. Bu cemaatin hâlâ canlı bir yapı olduğunu, riskler barındırdığını, dolayısıyla bu konuda bir düzenlemenin bugün için çok mümkün olmadığını da dile getirdiler. Meseleyi bunlarla izah ediyorlar.”
Temelli, AKP'nin detaylı infaz düzenlemesi için sonbaharı işaret etmesine de şöyle tepki gösterdi:
AKP Grup Başkanı da söyledi. Bürokratlar da söylüyor, milletvekilleri söylüyor, herkes bunu söylüyor. İşte, “Şöyle bir Türkiye’de böyle olacak, şöyle bir Türkiye’de böyle olacak.” Hep geleceğe kaçan bir anlayış var. Siyaset öyle olmaz. Siyaset, önce bugünün sorunlarını hallederek işe başlar. Şimdi önümüzde devasa sorunlar var ve bu sorunları aşmak için adım atılmasını bekliyoruz. Hiç olmazsa infaz düzenlemesinde belli adımların atılması, hem süreç açısından hem de toplumun beklentileri açısından önemliydi. Şimdi diyorlar ki: ‘Sonbaharda bir başka paket gelecek, sonra paketler gelecek. Havuz oluşturduk, bu havuzda sorunları topluyoruz.’ Evet, bunları biliyoruz."
'Bütün bu beklentiler şimdi boşa düştü'
"Öncelikle talebimiz: Çok ciddi infaz düzenlemesinden kaynaklı adaletsizlikler var. Bu adaletsizliklerin giderilmesine yönelik taleplerimiz oldu. Bu talepleri dile getirdik.
Kendileri de bize dediler ki: “Buna Covid’den başlıyoruz.” “Covid düzenlemesinden başlıyoruz.” “Evet, var. Bunları biz de düzenlemek, düzeltmek istiyoruz.” “Peki,” dedik. “Nedir? Covid’den başlayalım. Covid döneminde örgütlü suçlar kapsam dahilinde değildi, bunları kapsam dahiline alalım ve o dönemde açılmış cezaların sonlanmasına dair de bir düzenleme yapalım.”
“Peki,” dedik. “Buradan başlayın.” Oradan da başlamadılar. Sonuçta burada, biraz önce kendilerinin de ifade ettiği 30 maddelik bir teklifle karşı karşıyayız. Kaldı ki mesela bu teklifin bile ağırlıklı kısmı ceza artırıcı unsurlardan oluşuyor.
Trafikteki cezaları artırarak trafik suçlarını azaltmanın mümkün olmadığını hâlâ öğrenememişler. Bu bir eğitim meselesi. Bu bir toplumun duyarlılığı meselesi.
Noter meselesi şimdi toplumun önceliği midir? Noterlere disiplin cezası getirmek?
Toplum hayal kırıklığı yaşıyor. Şu anda cezaevinde olan 417.000 kişi var. Bu yasayı bekleyen milyonlarca insan var. Hem cezaevi yakını olanlar hem de şu anda cezaevi dışında olup cezası bulunan, çeşitli nedenlerle mağdur olan insanlar var. Bütün bu beklentiler şimdi boşa düştü.”
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.