Bayram öncesi sosyal medyada "radar", "duble yol" ve "Kuzey Marmara" etiketleri gündeme oturdu. Hız sınırı gerekçesiyle art arda kesilen cezaların adeta tuzağa dönüştüğü yönünde yorumlar yapıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “30 kilometrede bir radar var” açıklaması ise yurttaşlardan gelen tepkileri artırdı.

TBMM Adalet Komisyonu'nda görüşülen yasa teklifine dikkat çeken CHP Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, trafik cezalarının örtülü bir ek bütçeye dönüştüğünü savundu. Alp, 2025 bütçesinde trafik cezalarından 68 milyar lira gelir öngörüldüğünü ancak yeni düzenlemelerle bu tutarın 1 trilyon liraya yaklaşabileceğini belirtti.

Çiğdem Toker’in yazısında dikkat çektiği bir diğer konu ise, AKP’nin Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında müteahhitlere döviz cinsinden yaptığı garanti ödemeler oldu. 2025 yılı bütçesinde KÖİ projeleri için öngörülen tutar 97,6 milyar TL. Ancak döviz kurlarındaki artışla birlikte bu yükün yıl sonunda çok daha yüksek seviyelere çıkması bekleniyor.

Yazıda, Kuzey Marmara Otoyolu örneğiyle birlikte bazı projelerin gizli protokollerle müteahhit lehine yeniden düzenlendiği, araç geçiş garantilerinin artırıldığı ve işletme sürelerinin uzatıldığı ifade ediliyor.

Toker, Türkiye'nin uluslararası yolsuzluk endekslerinde sürekli eleştirildiğini hatırlatırken, son dönemde bazı rüşvet ve yolsuzluk dosyalarında tutuklamaların başlamasının dikkat çekici olduğunu vurguladı.

Çiğdem Toker’in yazısının sonunda yer verdiği temenni ise şöyle:

“Masumiyet karinesi ihlal edilerek, savaş esiri gibi yürütülerek görüntüleri servis edilen, tutuklanarak bayramı cezaevinde geçirmek zorunda kalan, haksızlığa uğrayan seçilmişler başta olmak üzere haksız yere cezaevinde tutulan herkese ve bütün iyi insanlara adaletli bir ülke dilerim.”