İmamoğlu; Hayat kısa, size sunumum da hayat kadar kısa olacak inşallah.

Silivri'deki Marmara Cezaevi'nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'i 'tehdit edip hedef gösterdiği' iddiasıyla yargılandığı davada 3'üncü kez hakim  karşısına çıktı. 

Ekrem İmamoğlu, duruşmaya 10:16 gibi getirildi. Mahkeme ilk olarak İmamoğlu’na söz verdi. 

 

İmamoğlu, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

Mütalaaya karşı beyanda bulunmadım aslında. Sadece o güne dair yorumlarımı sizlerle paylaştım sayın hakim. Uygun görürseniz. Hayat kısa, size sunumum da hayat kadar kısa olacak inşallah.

''Öncelikle teşekkür ederim. Burada bulunmamızın sebebi, sadece bir panelde söylenen sözlerle sınırlı kalabilecek bir duırum değil. Türkiye tarihinin önemli bir dönüm noktasında, İstanbul'un bir mahkemesinde yargılanma süreci içerisindeyiz ama bunu da başka bir adreste yapıyoruz. Her şey olağanüstü gelişiyor. 

Ne yazık ki süreçleri tam tersine yaşamanın üzüntüsünü dile getirmek zorundayım. 23 Hazirandan bu yana ne yazık ki kumpaslar, tutuklamalar, iftiracılar üzerinden operasyonlar, şiddet, insanı gerçekten çok derinden etkileyen vicdani insanı, sağlık kurallarını yok sayan hapis süreçleri ve dahası..

Dahası diyorum çünkü alel acele telaşşa bir iddianame daha ortaya çıkıyor. 18 yaşında bir gencin yaptığı işlemin, içerisinde ne sahte evrak ne uydurma belge yokken sahtecililk üzerinden hakkında soruşturma açılıyor.

18 yaşındaki Ekremden sahtecilik, bir de yetinmiyorlar ileri görüşlülük göstererek 18 yaşındaki ekremi ileride cumhurbaşkanı adayı olur diye siyasi yasak getirecek bir iddianame düzenliyor.

O günden bu yana acı bir sürecin içindeyiz. Millet perişan, üzgün. 12 şehit veriyoruz, niçin verdiğimizi bile sorgulayamıyoruz. Miletimizin başı sağolsun. Mangalda kül bırakmayan insanların çıtı çıkmıyor. Bir LGS sınavında bile adaleti sağlayamamanın, insanların çocuğunun yüzüne bakamayacak noktaya geldiği bir cendereninn içerisindeyiz. 

Tam bu noktada, marttan bu yana süren operasyonlarla milletin daha da fakirleştiği bir dönemin içerisindeyiz. Küresel ittifaklar kuruluyor, teknoloji ilerliyor ve baş döndürücü bir hızla dünya ülkeleri kendini yeni döneme hazırlıyor. Bu yeni dönemde üreten, akılcı diploması sağlayan, hukuki düzeni güçlü, hukukun üstünlüğünü tahsis eden ve yeni nesilleri çağın beklentilerine göre hazırlayan ülkelerin kazanacağını görüyoruz. Ama biz nerdeyiz? 10 yıldır milletimizi ordan oraya savuran bir ekonomik düzenin içerisindeyiz. Bir kişinin iki dudağı arasından çıkan her şeyi sorumluluk kabul eden bir avuç insanın aklıyla türkiye yoksulluğun, enflasyonun ve faizin cenderesi altında inim inim inliyor.

 

 

Dünyanın en yüksek faizini veriyoruz, bütün ekonominin prensiplerini yok sayarak ilerletilen bir süreçte insanlar ne borçlanabiliyor, borçlanmak istese banka bulamıyor. Böyle bir sıkıntı altında bugün buradayız.

Bana binlerce mektup geliyor, sanayici ve esnaflardan da geliyor. Olanı biteni de takip ediyorum. Bu ülkede hiç kimse üretemiyor.

Gözünü kırpmadan bu millete her bedeli ödetebilecek bir akla karşı bugün buradayız''

SAVCIYLA TARTIŞMA

Hakim, İmamoğlu’nu konuşmasından sapmaması, suçlamalara karşı konuşması için konuştu.

İmamoğlu da “Sayın hakim bitiriyorum. İddianamenin özü de budur zaten” diyerek "Türkiye tarihinde bana uygulandığı gibi bir tecrit uygulanmadı" ifadelerini kullandı. 

Öte yandan İmamoğlu ile savcı arasında tartışma yaşandı. İmamoğlu'nun savcıya bakması üzerine başlayan tartışmada İmamoğlu savcıya “Size bakmak yasak mı?" dedi.  

İmamoğlu konuşmasına hakime dönerek devam etti: “Sayın hakim size soruyorum. Savcı beye bakmam yasak mı?” 

Bu sözlerin üzerine mahkeme salonunda alkış tufanı koptu.