Dünyada ilk 10, Avrupa'da lider: Türkiye suçta zirvede
Türkiye geçtiğimiz günlerde açıklanan 2025 Küresel Organize Suç Endeksi raporuna göre 193 ülke arasında 10. sırada. 2020’de 6.9 puanla 12. sırada yer alan Türkiye, bu sene 7.2 puanla Avrupa’da birinci, Asya ülkeleri arasında üçüncü sırada. Birinci sırada ise Mali Eylem Görev Gücü (FATF)’nün kara listesindeki Myanmar var. Rapora göre Türkiye’de uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı başta olmak üzere, vergi kaçakçılığı, yolsuzluk ve kamu kaynaklarının zimmete geçirilmesi; finansal ve siber suçlar gibi suç türlerinde artış gözlemleniyor.
‘YAPISAL ÇÜRÜME’İktisatçı Prof. Uğur Emek’in değerlendirmesine göre suç ekonomisinin yerleşmesinin ana kaynağı “kurumsal erozyon”. Türkiye’nin pek çok suç türünde hem kaynak hem geçiş ülkesi olarak bilindiğine dikkat çeken Emek, “Mülkiyet hakkı etkin korunmadığında, hukukun üstünlüğü yoksa, kolluk seçici davranıyorsa suç örgütleri alan bulur. Bu durum yatırımcıyı da sermayeyi de kaçırır. Mehmet Şimşek yabancı sermaye çekmeye çalışıyor ama bu sorunlar durdukça sıcak para gelmez; gelirse de çok yüksek faiz ister. Bu ülkede “mafyanın çökmesi” diye bir kavram var” diyor.
Sorunun örgütlü yapılardan ibaret olmadığını, her kesimden “kolay para”ya yönelim olduğunu belirten Emek’e göre: “Gayri ahlaki davranışlar kurumsal hale geliyor.” Yapısal sorunun katmanlarından en önemlisi de yoksulluk: “Yoksulluk kurumsallaştı. Yedi milyon çocuk yoksul. Bu çocuklar yoksulluk zincirini kırmak için sahtecilik ve kaçakçılık suçlarında tetikçilik yapmaya itiliyor. Yeterince beslenemiyorlar, zihinsel ve sosyal becerilerini geliştirecek imkânlardan mahrumlar” diyor.
Mevcut politikaların yoksulluğu azaltmak değil, “yoksulluğu yönetme” amacı taşıdığının altını çizen Emek, mevcut durumda sadece para politikasını, Merkez Bankası politikalarını tartışmanın ya da milli gelirdeki artışı baz almanın anlamsız olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Siyasetle yargı arasındaki döner kapının kapatılması, kolluğun objektif hale getirilmesi, yolsuzlukla mücadele, vergi alınan kesimin değişmesi, gelir adaletinin sağlanması gerekiyor. Temelde de niyet olmalı. Aksi halde iktisadi kalkınma imkansız.”
‘SİYASİ İRADE YOK’Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) eski başkanı Ramazan Başak ise Türkiye’nin uluslarası arenada “suç ekonomisinin hâkim olduğu ülke” olarak işaretli olmasında en büyük etkenin “Organize suç yapılarının devletin unsurlarıyla iç içe geçmiş olması, devlet bağlantılı suç aktörlerinin çokça gözlemlenmesi” olduğunu belirtiyor. Yeterli siyasi iradenin ortaya konmadığını vurgulayan Başak, bu şekilde enflasyonla mücadelenin sonuç vermeyeceğini söylüyor ve uyarıyor: “Şimdi tekrar gri listeye girmemek için Mali Eylem Görev Gücü (FATF) denetime gelmeden önce yoğun operasyonlara başladılar. FATF demez mi bu zamana kadar neden mücadele etmediniz, sorunlar bu raddeye niçin geldi?’ diye. Bu yönde gerçek bir irade olmadığı sürece bu endekslerde gerilemeye devam edeceğiz.”