Bursa’da Sol Partilerden Asgari Ücret Tepkisi: “Bu Düzen Değişmeli”
Bursa’da asgari ücrete yapılan zam oranına tepki göstermek amacıyla Türkiye İşçi Partisi (TİP), Sol Parti ve Emek Partisi (EMEP) ortak bir basın açıklaması düzenledi. Fomara Meydanı’nda gerçekleştirilen açıklamayı EMEP adına Ülkü Işık okudu.
Basın açıklamasında, 2025 yılı için belirlenen asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığına dikkat çekilerek, asgari ücretin işçiler açısından bir geçim ücreti olma niteliğini tamamen yitirdiği vurgulandı. Açıklamada, işçilerin bir yıl boyunca 28 bin 75 TL ücretle çalışmak zorunda bırakıldığı belirtilirken, sarayın günlük harcamasının 58 milyon TL olduğu ifade edildi.
“Asgari ücretli, günlük kazancıyla bir kilo et dahi alamazken saray milyonları harcıyor” denilen açıklamada, ülkedeki gelir adaletsizliğine dikkat çekilerek bir tarafta sermaye ve yüksek kârlar, diğer tarafta ise açlık ve yoksulluğun bulunduğu belirtildi. Bu tablonun “saray düzeninin” işçi ve emekçilere dayattığı yaşam koşulu olduğu ifade edildi.
Sendikaların asgari ücret belirleme sürecindeki tutumunun da eleştirildiği açıklamada, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun antidemokratik yapısına yönelik tepkilerin yetersiz kaldığı savunuldu. Milyonlarca işçiyi ortak talepler etrafında birleştirmek yerine sorumluluktan kaçıldığı belirtilerek, sendikal bürokrasinin belirlenen “sefalet ücretinde” payı olduğu ifade edildi.
Açlık sınırının 30 bin TL’ye dayandığı hatırlatılan açıklamada, belirlenen asgari ücretin bu sınırın altında, yoksulluk sınırının ise yaklaşık dörtte biri düzeyinde kaldığı belirtildi. Bu durumun, asgari ücretin insanca yaşamı karşılamaktan uzaklaştığını açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.
Ayrıca asgari ücret belirleme sürecinin işçilerin taleplerini yok sayan, sermaye lehine işleyen bir mekanizmaya dönüştüğü ifade edildi. Uluslararası ve yerli sermaye çevrelerinin daha düşük ücret taleplerinin esas alındığı, işçilerin yaşam koşullarının ise bilinçli şekilde görmezden gelindiği savunuldu.
Türkiye’de çalışanların yarıdan fazlasının asgari ücret ve civarında gelirle çalıştığı belirtilirken, 11 milyondan fazla işçinin asgari ücretin yüzde 20 fazlası ve altında bir gelirle yaşam mücadelesi verdiği aktarıldı. 2025 yılı itibarıyla asgari ücretin yıllık alım gücü kaybının 50 bin TL’yi aştığı ifade edildi.
Açıklamada, Türkiye’nin Avrupa’da asgari ücretin en düşük olduğu ülkeler arasına gerilediği belirtilerek, iktidarın sıkça dile getirdiği “büyüme” söyleminin emekçiler açısından karşılığının olmadığı savunuldu.
Sol partiler, asgari ücretin insanca yaşamı güvence altına alacak bir düzeyde belirlenmesi, yılda en az dört kez güncellenmesi ve toplu pazarlık mekanizmalarının güçlendirilmesi çağrısında bulundu. Barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş taleplerinin yasalaşması istendi.
Bursa’nın metal, gıda, tekstil ve petrokimya gibi pek çok sektörde büyük tekellerin bulunduğu bir kent olmasına rağmen yüz binlerce işçinin yoksulluğa mahkûm edildiği belirtilen açıklama, “Üreten biziz, payımızı istiyoruz” çağrısıyla sona erdi. Tüm işçiler ve sendikalar birlikte mücadeleye davet edildi.