Avrupa Birliği (AB), uzun süredir üzerinde çalıştığı ve birkaç kez ertelediği “Giriş/Çıkış Sistemi” (EES) uygulamasını yarın itibarıyla resmen başlatıyor. Yeni sistem, AB vatandaşı olmayan tüm üçüncü ülke vatandaşlarının, Schengen bölgesine giriş ve çıkışlarını biyometrik verilerle izleyecek.

Türkiye de bu uygulamaya tabi ülkeler arasında yer alacak çünkü Schengen üyesi değil. Yeni dijital kontrol sistemi, toplam 29 Schengen ülkesinde geçerli olacak.

 ABD sınır kontrol sistemine benzer şekilde işleyecek sistemde:

İlk girişte parmak izi, yüz fotoğrafı, pasaport bilgileri, kalınacak adres ve seyahat masrafları bilgisi alınacak.

12 yaş altındaki çocuklar için sadece yüz tanıma uygulanacak.

Çıkışta biyometrik doğrulama yapılacak.

Veriler 3 yıl boyunca saklanacak.

 Bu süre zarfında yeniden giriş yapılırsa, sadece doğrulama yapılacak. Pasaport yenilenmiş olsa bile sistem otomatik olarak güncelleme yapacak.

Havalimanı ve kara sınır kapılarına E-gate ve kiosk cihazları yerleştirildi. Ancak yetkililer, ilk kayıt işlemleri birkaç dakika sürebileceği için başlangıçta yoğunluk ve gecikme yaşanabileceği uyarısında bulunuyor.

AB, EES uygulamasını iki temel hedefle devreye alıyor:

Kaçak geçişleri ve suç faaliyetlerini önlemek

90 gün kuralının dijital takibini sağlamak

Hatırlatmak gerekirse, Schengen dışından gelen yolcular, 180 gün içinde en fazla 90 gün bölgede kalabiliyor.

Geçiş süreci kademeli olacak:

İlk 30 günde yolcuların %10’u

90 günde %35’i

150 günde %50’si

180 günde ise tüm yolcular sisteme dahil olacak.

9 Nisan 2026’ya kadar tamamen oturması planlanan sistemle birlikte pasaportlara damga vurma işlemi de sona erecek.

AB’den ayrılan Birleşik Krallık vatandaşları da EES kapsamında olacak. Ancak AB ülkelerinde yasal ikameti bulunanlar ve Brexit Anlaşması kapsamındaki kişiler uygulamadan muaf tutulacak.